29 Temmuz 2008

AN-NE

Geceleri genelde saat 3 itibariyle ömerin odasındaki yer yatağında gece uykuma devam ediyorum ,malum gece emmeleri :)

Hatta bazen orada birlikte uyuyakaldığımız bile oluyor :)

Neyse,dün gece gene ömerin odasındaki yatakta uyuyakalmışım .

Sabah , "an-ne "sesiyle uyandım ,gözlerimi açtım ki canım oğluşum yatağında ayağa kakmış ağlamadan ,usulca beni çağırıyor,nasıl mutlu olduğumu anlatamam...

Zeka küpüm, büyümüşte annesini seslenerek uyandırıyor

.................Zeka küpüm .............

26 Temmuz 2008

oğluşun çimen sevgisi :p

Geçen pazar günü arkadaşlarla beraber ömer çimlerle haşır neşir olsun ve piknik yapalım diye botanik bahçesine gittik.

Nezahat gökyiğit botanik bahçesi ,ördeklerin kazların küçük göletlerde yüzdüğü ,yüzlerce çeşit bitkinin bulunduğu ,istanbula %17 lik yeşil alan sağlayan 50 hektarlık kocaman bir bahçe.

Açıkçası biz internette resimlerini görmemize rağmen böyle bir şey beklemiyorduk,gerçekten bahçe ve kocaman .

Gititğimizde piknik yapabilecek her yer doluydu ,hatta dedik ki burayı bilmeyen bir biz varmışız :)

Arkada kendi çapında ömeri fotoğraflayan arkadaşlarımızın oğlu ,ömer ve hamzanın abisi emir bey :)Yalnız bu resimde objektif biraz şaşmış :)
Bu resimde ömeri ilk yere bıraktığımız an,yüzü gözükmüyor ama yaptığı tek ayağı havada ( bu yeşil iğrenç şeylerle ne kadar az temas edersem o kadar iyidir ,düşüncesiyle) ağlamak :) Sadece tek ayağını kurtarabildi,diğerini de kaldırsa düşecek :)


Baktık bayağı ciddi ciddi ağlıyor,altına şotunu koyup öyle oturttuk .Bu sefer de çimenler ona değecek diye kımıldamadı ve mızırdanmaya devam etti,zaten fotoğrafa bakarsanız ömer ığğğğğğğyyy durumunda :)

Yıldız parkında da çimenlerin içindeydi ama tek farkla o zaman altında örtü vardı ,emekleyebildiği bölge örtü sınırlarıydı,sanırım bir müddet daha bu böyle kalacak :)

23 Temmuz 2008

Son dakika :)


Ömerim bugün itibariyle bağımsız 6 adım attı :)

Artık çiçekli berjerimizin altına emekleyerek, kafasını vurmadan rahatça girip çıkıyor :)

Yemek yerken ağzındaki lokmayı atıp "attim "diyor.

Ağzına AAAA derken hafifçe vurarak kesik Aaalar çıkarıyor ,yani amerkan yerlileri evi bastı :)
Koltuktan biz onu yönlendirmeden arkasını dönüp iniyor .

Veee yine salyalar ,ishal ve huysuzluk yani diş sayısı 9 olmak üzre....

3. boyuta geçtik :)


Dün eşimle beraber meydan cinebonusta dünyanın merkezine yolculuk filmine gittik.

Tek kelime ile süperdi,3 boyutlu film çok başka birşeymiş.

Film başladıktan sonra bu kadar gerçekçi olmasını beklediğimden şaşkınlığından ilk 5 dakka replikleri bile okuyamadım :) 5 dakikadan sonra filme konsantre oldum.

Suratımıza tükürülen sular,gözümüze giren yoyo , tam gözünüzün önünde başlayan ormanlık yol , önümüzde uçuşan mavi kuşlar ve bunun gibi bir sürü şey ,hepsi beni de eşimi de çok şaşırttı.

O kadar gerçekçiydi ki bir sahnede balık atlıyor,ama tam üstünüze...Tabii tüm seyirciler de ben de dahil sıçradık.

Bunun gibi bir sürü sahne .

Filmin konusuna gelince ,konusuda çok iyiydi ,indiana jones tarzı sürükleyici ,soluksuz izlenen bir film,sadece görsel efektler değil yani filmi cazip kılan :)

Özellikle gitmek isteyenlere manyetik kaya sahnesini ii seyretmetlerini tavsiye ediyorum ,gerçekten çok etkileyici ....
En son film bitti ,ama çıkan yok :) herkes filmin sonunda akan yazıları seyrediyor,çünkü onlar da 3 boyutlu ve suratınıza taşlar geliyor .

Sonuç şiddetle tavsiye edilir :)
Not:Ömer nerde tabii anane de :)
Not 2: 9:45 filmi için 9 da oradaydık ve neredeyse biletler tükenmişti,ancak kenardan yer bulduk ve filme girdiğimizde bir tek koltuğun bile boş olmadığını gördük .....

18 Temmuz 2008

Oyun grubu ikeada :)))

Yıldız parkı ,devrimlerin salonu derken bu sefer ki mekanımız ikeaydı.

Görüldüğü üzre minik canavarlarımızın ve şeker pelinimizin tüm dikkatleri uzun bir süre abaküs üzerine yoğunlaştı.Orada iyice kurtlarını döktükten ve her türlü oyuncak için küçük çaplı çekişmelerinden sonra yemek kısmına geçtik,her zaman ki gibi oğluşum yemeği reddetti :(
Zorla çeşitli oyunlarla ancak birkaç kaşık yedirebildim .

Yemekten sonra da biz annelerin çok beğendiği bu süper manzaranın önünde ikea hatırası çektirdik :))))Hatta rüzgar bey manzaradan gözünü alamadı :)



Meydan da çocukları atlıkarıncaya bindirdikten sonra bir sonraki hafta için sözleşip ayrıldık ....

16 Temmuz 2008

Zaman hızla akıyor :)))

Oğluşum,güleç oğlum,yiğidim,ömerim,herşeyim,hayatımın vahası 11 aylık oldu :)

13 Temmuz 2008

Ömerimin son numaraları


Çekmecelerin kulplarını çevirmek suretiyle çıkarabiliyor.

Şişelerin kapaklarını açabiliyor ama kapatamıyor :)

Tv düğmesine basıp ,tv yi kapatıp açabiliyor.

Zili çalabiliyor.

Tarakla saçını tarıyor,ama çok komik bir şekilde :)))

10-15 saniye ayakta durabiliyor,bazen bize artistik hareketler bile yapıyor :)

Bir yerden bir yere bir kaç adım atarak ulaşabiliyor .

Çok yüksek olmayan yerlere ,dizlerini kullanarak tırmanabiliyor.Mesela koltuğa :)

Dışarı çıkarken sevinç çığlıkları atıyor.
Oyuncak sepetindeki oyuncakları dağıyor, birlikte topluyoruz.
Elleriyle öpücük atıyor.

VE herkese mavi bocuk dağıtıp ,her kadına anne diyor :)))))

12 Temmuz 2008

Hancock

Dün akşam eşimle birlikte hancock'a gittik.Önce carrefuar afm'ye gittik,orada gösterildiği iki salonda da türkçe olduğunu öğrenince,orjinalini seyretmeyi tercih ettiğimiz için hemen meydan cinebonusa geçtik.
Aslında ben afm de film seyretmeye bayılıyorum koltukların arasındaki kolların kalkması ve salonların çok büyük olması bizi hep oraya çekiyor , ancak her iki salonda da türkçe olması bizi başka bir sinemaya yöneltti.
Ama cinebonus sinemasını da beğendim ,önünüzdeki kişinin açık saçlarıyla yada kocaman kafasıyla sizi engellemesi gibi bir durum yok ,çünkü arka arkaya gelen koltuk yükseklik farkı oldukça fazla.
Filme gelince ben çok beğendim eşimde aynı fikirde .Özellikle ikinci yarıya bayldım ,espriler süper.

Filmin içinde herşey var aksiyon,komedi,eğlence, bilimkurgu .Sıradan kahramanlık filmlerinden oldukça farklı...

Bir kere muhteşem, kusursuz kahraman modeli yok ,hata yapan ,saçmalayan ,içkiye düşkün ,sevilmeyen ,ne yapacağını bilmeyen bir kahraman var.Ama kahramanımız öyle komik ve eğlenceli bir adam ki her hareketi her tavrı ayrı komik.
Tabii bu etkiyi yaratan will smith...
Ben will smithi ,devlet düşmanı filmindeki hafif tombul karısına aşık ,hafif şaşkın , işadamı rolünde çok beğenmiştim,sonraki her filminde hayranlığım katlandı ve halihazırda devam etmekte :)))

Filmi şiddetle tavsiye ediyorum.....

9 Temmuz 2008

Çekirdek aile haftasonu tatilinde :)))))))))

İlk tatil denememizi yaptık ve ağzımızın payını aldık :)
Haftasonu çekirdek aile ve teyze olarak methini çok duyduğumuz kıyıköye ve uçmak dereye gittik.Yanyana yazdığıma bakmayın kıyıköy karadeniz sahilinde ,uçmakdere ise marmarada :)
Ama araba ile uzun yolculukları ve muhabbetleri eşimde bende çok severiz o yüzden bu uzun yoculuklar çok keyifliydi :)

Önce cumartesi günü atladık arabaya çerkezköye gittik oradan kızkardeşimi alıp kıyıköye geçtik maksat hem güneşlenip, denize girelim hem de ömeri denizle tanıştıralım.
Hocanıın yerinden kıyıköyün limanı ve küçük bir kumsalı :)


Neyse kumsala gittik ,hemen ömeri alıp denize yöneldik ,ama su kuşu oğlum denize yaklaştığımız anda bastı çığlığı hem de ne çığlık...Sanırım denizin dalgalı olmasından korktu.Anladık ki su kuşu olan oğluşumun denizle pek alakası yok, en azından şimdilik :(
Bu tarz durumlarda çocuğu zorlamamak ve oluruna bırakmanın gerektiği ile ilgili bir yazı okumuştum ,hiç ömeri üzmeden kumsala şemsiyemizin altına geçtik .
Hadi dedik bari kumla tanıştıralım ,ama ne mümkün ıslak kum ayağına yapıştığı anda hızla sirkeledi ,hepsini temizlemeyince de bayağı mızırdandı.
Bununla kalsa ii biz denize girince de ağladı,zaten ömerin başına güneş gecicek diye güneşlenemedik de :)
Akşam çerkezköye döndük kızkardeşimde kaldık, orada da ömer için ev yeni ve hiç görmediği bir mekan olduğundan heryeri karıştırıp durdu ,teyzesi de bir yerine bir şey olmasın diye peşinden.
Ömer ve babası ,nişantepe semalarında :)

Ertesi gün yani pazar günü de eşim bu sefer de uçmak dereye gidelim dedi,uzun bir araba yolculuğundan sonra uçmak dereye vardık,burada deniz kenarının taşlık olduğunu görünce çok sevindim,kum yok sıkıntı yok diye düşündüm ,ama bu sefer de küçük beyimiz taşlardan hoşlanmadı,yere basmadı ve kalınca koyduğumuz havlunun üstünü de beğenmedi ya arabasında yada kucağımızda oturdu.Tabii yine denize girmekte çok zorlandık her seferinde girdik çıktık..


Bütün tatil boyunca da ömer neredeyse hiç bir şey yemedi ,sadece anne sütü ve belki biraz ekmek yada simit..
Bir de ömeri uzun yolculuklarda araba tuttuğunu öğrendik,yavrum araba da sürekli kustu :(

Uçmakdere sahili....

Ama şunu söyleyebilirim ki kıyıköy çok güzel hatta eşim gördüğü en güzel kusal ve deniz olduğunu düşünyor ;denizi ,kumsalı harika ve sahili cumartesi bomboştu...


Uçmakdere ise taşlık bir sahile sahip ,denizi çok güzel ve bomboş .Tabii bu kadar tenha olmasının sebebi toprak ve bir yanı uçurum olan dolambaçlı bir yoldan yarım saat kadar gidildiğinden de olabilir,burası aynı zamanda yamaş paraşütü yapılan da bir bölge diğer adı nişantepe ,yanii deniz kenarında gölgede otururken :) en azından yamaç paraşütü yapanları seyrettik.

Uçmakdereye olmasa da kıyıköye ilk fırsatta tekrar gitmeyi düşünüyoruz ama bu sefer denizi pek sevmeyen annemle beraber :)))

3 Temmuz 2008

Ömer :))))))


Ömerim bugün ,kapıyı açtı ! Evet ,evet ömer ayağa kalkıp ,ayak parmaklarının ucunda yükseldi,kapının kolunu çekti ve kapıyı açtı.
Sonrada emekleyerek dışarı çıktı :))))))))
Hala inanamıyorum .....
Not:Kapı bizim kalemizdi,kapıyı kapattığımız anda herşey kontrol altındaydı,ama kalemiz düştü....
Not2:Arkada görünen parmaklar ve pijama paçası bana ait :)

1 Temmuz 2008

Baba ,evlat :)


Bu pazar çekirdek aile ve anane olarak hep beraber caddedeydik....

Ömer bütün caddeyi babasının kucağında gezdi ,oğluşumun babasının kucağındaki mutluluğu görülmeye değerdi.Uzun uzun seyredebileceğim en güzel tablo bu .....

Benim küçüklüğüme dair hatırladığım en eski anı, bir akşam yemek için ananemlere gitmiştik ve ben uyuyakalmışım,yüzüme vuran hafif bir rüzgarla ürperdim ve uyandım bir baktım ki , babamın sırtındayım ve ananemlerle annemlerin evi arasındaki uzun yokuşu yavaşça çıkıyoruz,büyük bir güven ve mutluluk hissiyle uyumaya devam etmiştim, o an ki mutluluğum hala yüreğimde :)
Babam denizciydi,6 ay da bir gelirdi eve ,bu nedenle içimde babama karşı çok büyük bir özlem hissi vardı,her akşam babası eve gelen çocukların çok şanslı olduğunu düşünürdüm...
Canım babişim, ben 19 yaşındayken emekli oldu,kardeşlerim de ben de babam emekli olduktan sonra onu gerçek anlamda tanıdık.
Şimdiler de küçük dükkanı ve en büyük mutluluğu ömerle emekliliğin keyfini çıkarıyor,biz de kardeşlerimle babamızın :)

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...