22 Aralık 2011

fimo magnet yaptık


Akşam yemeğini ite-kaka yedikten sonra ömer oyun hamuru oynamak istedi.Normal de 9 da uyurdu kuzum ama o gün öğlen arabada uyuduğundan uykusu haliyle biraz kaymıştı.
Evde oyun hamurumuz da yok,ben hepsini çöpe atmıştım kuruduğu için.
Aklıma yıllar evvel aldığım fimo hamuru geldi,hobi kutularımın birinde yıllardır bekler durur :)Onu çıkardım hemen.Daha önce fimo ile hiç çalışmadığımdan ne yapılır, nasıl yapılır ,önce internetten araştırdım.Ama pek de bir şey bulamadım.
İş başa düştü dedim ve ömerle beraber yoğurmaya başladık.Ama gerisi gelmedi,çünkü hamur inanılmaz sert acaba bozulmuşdur diye düşündüm.Ne de olsa 5-6 yıldır öyle kenarda duruyor :)
Sonra babamıza verdik o bizim için önce iyice yoğurdu ve hamur yumuşadı.Yoğurdukça kıvam alıyormuş fimo,bunu da bu vesile ile öğrenmiş oldum.
Önce bir süre oynadık sonra kurabiye kalıplarıyla kalp ve yıldız yaptık.Sonra fimonun hakkını verelim dedik ve hamurları pişirelim magnet olsun.
Fimolarımız 110 c de piştikten sonra arkasına silikonla mıknatıs yapıştırdık. Ve yerlerini buldu magnetlerimiz....

18 Aralık 2011



Ortada bir salgın varmış,bizim eve uğramadan da geçmez elbet.
Önce ömer sonra murat bu salgından nasiplerini aldılar,şiddetli bir kusma ve ishalle, bitmeyen sümüklerine bir de enfeksiyon eklediler.
Ama bu sefer şansımız yüzümüze güldü de kısa sürede toparlandılar.Ama bu süreçte babalarına da sattılar enfeksiyonu.Devasa ebatlardaki sevgili eşim şimdi enfeksiyondan muzdarip :)
Sümüklerimiz hala yerinde ama :)

Ben yeni okuluma alışma safhasındasındayım hala,gidiyorum geliyorum.Bu okulun kendi içindeki dinamiklerini anlamaya çalışıyorum.Gayretli öğrenci ile iki dakika oturulmuyormuş onu öğrendim bu arada.Sürekli yeni sorular , silinen ve doldurulan bir tahta.
Her gün okul çıkışında uzun bir yürüyüş ve tabii bu tempoda kilo verdim ben :) Sadece 2 kilo fazlam kaldı.Tüm eski kıyafetlerimi giyebiliyorum.38 bedenleri bile ama azcık dar :)

İlk defa ömrü hayatımda bir hediye kazandım şans usulü :) İlkayın çekilişini kazandım :)Şimdi ağacımı bekliyorum...Yeri hazır...

30 Kasım 2011

ve o beklenen şey :)


Benim küçük sarı böcüğüm nihayet yürüyor,aslında yaklaşık iki haftadır yürüyor.
Bizde sabırsızlıkla beklediğimiz bu gelişme için çok mutluyuz.Artık etrafımda gördüğüm tüm insanlarda, endişe ile sizin çocuk ne zaman yürüdü sorularımdan kurtulacaklar :)

Kelime haznemiz de genişledi.

Pöpek- köpek

teyzi-teyze

babali-balık
.
.
.

26 Kasım 2011

nereye kaçmış ki



Ömerle yaşadığımız bir kaç diyalog...

E -Ömer hadi beraber kek yapalım .
Ö-Anne sen kendi başına yapabilirsin bence,benim işim var ...
E-!!!!


Arabada çorabımın kaçtığını farkeden ben,

E-Aaaaa çorabım kaçmış!
Ö-Anne nereye kaçmış ki
E-:)

Ömerle murata kızdığım ve sesimi yükselttiğim bir anda,

Ö-Anne bize nazik davransana...Böyle davranırsan muratla beraber senden boşanırız,evden gideriz ona göre...
E-!!! :))


Çok mutluyum be blog


11 yıllık meslek hayatım boyunca istediğim şey nihayet oldu,üsküdardaki bir düz liseye tayin oldum.Çalıştığım okulda norm fazlasına -yani ihtiyaç dışı ,fazla öğretmen demek- düştüğümde üzülmüştüm ama işte her işte bir hayır var.
Norm fazlası olduğumdan aradan ,boş kadrosu olan ve istediğim okula atadılar :)
Çok da sevinmek istemiyorum aslında,sonrası hayal kırıklığı olmasın diye.
Yıllarca meslek liselerinde ,ilköğretim okullarında çalıştıktan sonra nihayet düz bir lisede matematik anlatabileceğim :) bu fikir bile beni mutlu ediyor ama napim :)

22 Kasım 2011

Çok güzel bir gündü...


Kahvaltı için davet mailini ilk aldığımda gidip gitmemekte kararsız kaldım,çünkü perşembe günüydü yani okul günü :)
Küçük bir kaçamak yapayım dedim sonradan ne olacaktı ki zaten o gün dersim çok azdı.
Ve gittim iyi ki gitmişim ,keyifli güzel bir gün oldu benim için.
Hep izlediğim bloggerları görmek, roys ve selinle tanışmak ,hep beraber kahvaltı yapmak,bebekde deniz manzarası seyretmek, belki biraz doğuş dedikodusu :) ve çokça çocuklarımızın doğal stand-up showları derken keyifle su gibi akan bir kaç saat...
Tadı çok damağımda kaldı çook...

Annelutfen.com dan ,yeni oluşumlarından ,işe başlangıç noktasından bahsettiler rosy ve selin...Bu girişimcilikleri ve düşüncelerini gerçekten çok beğendim.
Bir annenin bebeği için ihtiyacı olabilecek her türlü ürünü barındıran ,güvenilir tüm markaların olduğu ,güzel bir alışveriş sitesi oluşturmuşlar.

İnternetten benim gibi oturduğunuz yerden ,bir kaç tıkla alışveriş yapmayı sevenlerdenseniz tavsiye ediyorum Annelutfen.com

17 Kasım 2011



Hep böyle olsanız bir ömür,sevgiyle baksanız birbirinize.
Etle tırnak gibi olsanız,
Birbirinizin arkasında dursanız,
Biri düşünce ,diğeriniz kaldırsanız,
Birbirinizi destekleseniz,
Birbirinizle hiç yarışmasanız,
En büyük tartışmanız bile sarılarak bitse,
Dara düşünce ilk birbirinize koşsanız,
Birbirinizi koruyup gözetseniz,
Birbiriniz için " Ben onun abisiyim " , " Ben onun kardeşiyim " diyip gururlansanız,
Beraber tatillere gidip,beraber eğlenseniz,
Birbirinizin en yakın dostu,arkadaşı,sırdaşı olsanız,
Kardeşliğin en güzelini yaşasanız,

Ve bir ömür sevgiyle baksanız birbirinize...

yoğurt keyfi :)



Özgüven çocuğun doğuştan getirdiği kişisel özelliklerle beraber, bizim de ona verdiklerimizdir bence.
Daha 1 yaşındayken hatta daha da önce bebeğimiz kendi kendine yemek için ,ilk girişimlerde bulunur.Kaşığı alır ağzına götürmek ister yada bardaktan kendi suyunu kendi içmek ister.
Bebeğimizin kendi kendime başarmak istiyorum mesajını alabilirsek ve en önemlisi üstü başı kirlenir ,mutfak rezil olur,duşa mı sokucam şimdi ,daha çok erken beceremez fikirlerini de bir kenara atabilirsek tabii ,kendi kendine birşeyler yemesine izin veririz.
Her zaman meyve ,pilav yada makarnasını evlere şenlik bir şekilde ,tek tek toplayarak yiyen murata bu sefer yoğurt verdik.Ve de hem fotoğraf çekmek hem de ne yapacağını merak ettiğimizden son ana kadar serbest bıraktık,haliyle durumu abarttık :) Sonuç...


Yoğurt keyfinden hemen sonra abisiyle beraber duş keyfi yaptılar tabii :)

13 Kasım 2011

Geçen seneye göre daha kolaydı aslında :)



Sabah kahvaltı yapıldı ,tam bir saatte.Muratı yedir arada kendin ye,ömeri yemeğe oturması bir şeyler yemesi için ikna etmeye çalış.
Anne ben dün akşam yemiştim tokum cümlesine bir süre gül ve doymuş muratı babaya verip,
yememek gibi bir alternatifimiz yok,birazdan sofra kalkınca ben tekrar sana bir şeyler hazırlayamam tehdidi ile az biraz yedir.

Sonra tam bir saate hazırlanıp tüyap kitap fuarına git, 2,5 saatte.
Yolda iki mola ver,bitmeyecek gibi görünen trafiği geç ,çocukları yedir içir , arabada meyve servisi yap vs vs...
Ve nihayet mutlu mesut tüyap a ulaş.
Ama o da ne korkunç bir kalabalık .
Kalabalığa rağmen ısrarla tüyap a gir
Biri memme diye ağlaşan bir 1 lik bir bebekle ,bebek arabasında olduğu halde çok yorulduğunu iddia eden bir 4 lük oğluşla ,hepi topu 3-5 stand gez 3-5 kitap al gel.

Çıkışta seneye daha kolay olur ,murat 2 yi doldurmuş olucak ve mutlaka hafta içi gelmeli,düşünceleriyle dön...

Geçen seneye göre daha kolay bir oragnizasyondu :))) Buradan yola çıkarak,teorimi kendime ispatlıyorum :)

10 Kasım 2011

Esin's



Yeni bir blog açtım bir süre önce kendime.


Çocukların bloğunu kendi hobilerimle işgal etmeden orada yazayım istedim.
Öyle çok sık yazabileceğimi düşünmesem de ,ara ara uğrarım oraya da...
Yapmktan keyif aldığım herşeyi paylaşıcam,keçe işleri,kek börek mama vs ...

Hobi bloğuma da beklerim :)


5 Kasım 2011




Pinterest i duymayan kaldı mı acaba ?


Sıkıldın mı bir gir ,eğlen ve çıkama :) Fotoğrafları tıkla ve herşey karşında.Tarifler,eğlence,craft adına ne varsa,giyim kuşam herşey ama herşey...

Tavsiye edilir :)

3 Kasım 2011

15 aylık olduk biz...


On beş aylık oldu küçük herifim ama hala sıralıyor,her yere emekliyor emeklerken jet hızında ,bir koltuktan diğerine 3-5 adım atıyor ama elini bırakıp yürüyüp gitme konusunda pek bir isteksiz,bu neredeyse 1 aydır böyle.Pek bir tedbirli sütlenkim :)
Biz de beklemedeyiz,ne zaman zincirlerini kıracak diye...
Murat azcık da olsa kendi ifade etmeye başladı,

Memme-malumunuz :)

dedded- dede

bababa-baba

veğ-ver

Dara düşünce de an-ne diyoruz.

Geri kalan her şey parmağımızın ucunda yada ıh ıh şeklinde ifade ediliyor...

Dans eden totosunu da görmeniz lazım çok komik çok :)

Burnunda da bir sümük çeşmesi akıp duruyor :)


29 Ekim 2011

Geldik biz


İnternet yoktu 15 gündür evde...
Önce yanlışlıkla otomatik ödeme talimatından 3 ay evvel çıkan ,adsl faturaları ödenmediği için internetimiz kapandı,sonra hiç kullanmadığımız ti vi bu paketiyle iade ettiğimiz modem gitti.Ödendi ve eski külüstür modem yerine yeni modem alındı ama sonrasında da koca kişisi iş güç ,tenis turnuvası ,yok ankaranın delgeç kartları derken müsait olmadı modemi takmak için.
Derken bugünü bulduk :)
Face,blog ,alışveriş siteleri bensiz çok yalnız kalmışlardır eminim :)

15 Ekim 2011

Pinata yaptım


Önce büyükçe bir balonu şişirdim.
Bir bardak su,yarım bardak un ve göz kararı koyduğum beyaz tutkalla bir karışım oluşturdum.Bu karışıma batırdığım rastgele parçalanmış gazete kağıtlarını balonun üstüne hiç boşluk kalmayacak şekilde yapıştırdım.Sanırım iki sıra yapıştırmıştım.Sonra kuruması için balkona bıraktım ,gece 12 saat boyunca kurumayan gazete kağıt kaplı balonum güneş altında 2 saatte kurudu :)
Sonra içindeki balonu bir iğne ile patlattım,elimde kağıttan pek çirkin bir balon kaldı :)
Ben akşam için mamaları hazırlarken pinatayı ,annem süsledi.El işi kağıdını-krapon kağıdı- kullanarak yaptı süslemeleri...
Üst kısmını en baştan boş bıraktığım pinatanın içine bolca sakız ve bayram şekeri doldurdum.Doldururken yırtılacak ve taşımayacak diye endişelenmeyin,çocukların sopa ile parçalaması bile çok zor oluyor :)

Ağız kısmına da asmak için ip geçirdim.Ve sonuç şeker ve pinata :)))

Çocuklarda bayıldılar,sanki o kadar pasta kek kurabiye vs yiyen onlar değildi,kapış kapış gitti şeker ve sakızlar :) Ceplere doldu ama en çok .

P.s. Fotoğraf çok kötü, aklıma tekrar çekmek geldiğinde çok geç olmuştu.Fotoğraftakinden daha şekerdi :)

14 Ekim 2011

ordan burdan






Hastalıkları geride bıraktık;umarım :)
Keyfimiz yerinde ömer kreşe başladı,muratta yürüme konusunda hala bir gelişme yok...Üç kelime öğrendik dördüncü kelime yok,çok tembel bu kuzum çok :)

Ağustos ayında ramazan sebebiyle doğum günümüzü yaklaşık yirmi gün önce yani 1 ay gecikmeyle yapmıştık ama hastalıklar vs derken buraya yazmak mümkün olmadı...
Küçük ve sevimli bir orgnaizasyon oldu her zaman ki gibi doğumgünümüz.
Gülündü,eğlenildi,anne yapımı pinata patlatıldı.Hani pinata resmi derseniz ben fotoğrafını çekene kadar üstüne hücum edilmişti bile :)
Yenildi ,içildi pek bir keyifliydi...
...

11 Ekim 2011


Sonbahar.
Sevmem ben aslında sonbaharı.
Bu sene hiç sevmez oldum.Hastalıkların biri bitiyor biri başlıyor.Murat çok hasta oldu toparlandı derken bir baktık bizim 1 numara da yatak döşek yatıyor,38.8 le...
İki gündür kabus halinde evimiz geçen hafta da farklı değildi aslında ...Az evvel acilden geldik başladık ömer de antibiyotiğe...
Nasıl yorgunum gözlerimden uyku akıyor ama nöbetçiyiz bu gece yine.
Bu ilk ve son olur umarım ...

Blog da hastalık günlüğümüze dönüştü :(

7 Ekim 2011


Kuzum biraz toparlanır gibi oldu ,dün yeniden doktora götürdük kendi doktoruna.Doktorumuz esra hanımın teşhisi aynı oldu kızamık değil bir tür bakteriymiş oğlumu ibek'in puanlı desenlerine dönüştüren.
Boğazı hala çok kötü ,ememiyor.Sağıp veriyorum anne sütünü :(
Sıvı gıdalarla onu yormadan ,zorlamadan besliyoruz,çok şükür ateşi yok halsiz de olsa- ki beslenememekten halsiz- oyun oynuyor.
Doktorumuz novasefin dozajını yükseltti,umuyorum yarın daha da iyi olacak ...
Üç günde benekli kuzum hemşirlerle doktorları düşman oldu,beyaz giyimli birini gördüğünde ağlamaya başlıyor.Bu eczacı olsa bile...Gözünde herkes iğneci...

Not: Fotoğraf tatilden kalma...

5 Ekim 2011

ilk soğuk hava ile açılışı yaptık


Açılışı yaptık var mı artıran :) Murat iki gündür ciddi bir boğaz enfeksiyonu geçiriyor ve tüm vücuduna yayılmış kırmızı lekeleri ile doktor kızamık değil dese de kızamıkmış gibi bir de görüntüsü var.
Ateşi ibufen ve paranoxla dindirmeye çalışıyoruz ,günlük novasef iğne oluyor ama bir de şu yutkunma sorunu sebebiyle yememe hatta emmeme durumu olmasa...

Kucağımdan inmiyor kırmızı benekli çocuğum,büyük danam da kıskançlık karışık sürekli yamacımda.Lohusalık günlerimi yeniden yaşıyor gibiyim.
Murat sürekli omzumda gezmek istiyor ,oynamak ve yerde yada başka bir yerde oturmak istemiyor.Yere koyduğum anda şikayet ünlemleriyle dolu ağlamaları çok yoruyor çok.
Mecbur gün boyu gezdiriyorum evde,okuldan da izinliyim haliyle...
Çocuğu küçük olan bir anne için bunlar gayet sıradan olmalı...Ama benim için olmuyor işte,alışamıyorum :(
Bir antibiyotikle bir şeyi kalmaz diyemiyorum...
Buna da şükür neler var diyorum, neler atlattık diyorum su serpiyorum içime...

1 Ekim 2011

Pek bir eğleniyorum schooll da


Saat 7 30 da başlayan derslerim yüzünden ,her gün atkuyruğu saç ve sıfır makyajla okula giden ben, 10 da dersimin başladığı bir gün açık bıraktığım saçlarım ve hafif makyajımla okula gittim...
Minik öğrencilerim ,"örtmenim bugün çok güzelsiniz",şöylesiniz böylesiniz derken öndeki sessiz bir öğrenci,"Örtmenim siz bu okula yeni mi geldiniz "demez mi ?
Yanındaki hazır cevap öğrenci de hafifce kafasına vurup ,"oğlum görmüyormusun bu matematik örtmeni "dedi :)
Çok güldüm çok :)
Ya bu saç makyaj beni bir hayli değiştiriyor yada bu minik adam ileride pek bir bön olucak :)

Keyfi yerinde ...


Yeni okul ,adaptasyon süreci ,kreş arayışı,gecikmiş doğum günü partisi derken bayağı yoğun bir süreç geçirdim.
Ömer kreşe başladı ,artık tam gün kreşte.Eski kreşine yazdırdım yine,memnundum kreşten ama ufak tefek sorunlar nedeniyle oraya tekrar vermekte kararsızdım.Uzun bir kreş arayışından sonra eski kreşimizde karar kıldık ,atölye sistemini kullanmaları, butik bir kreş olması ,ahçılarının 10 yıllık bir kreş geçmişi olması ,kullanılan kırtasiye ve diğer ürünlerdeki bildiğim kalite ,ömerin de tekrar oraya gitmek istemesi ve elle tutulur başka bir yer bulamayışımız da nedenlerden bir kaçı idi...
Görüşmeye gittiğimizde ufak tefek dediğim sorunlarında tamamen ortadan kalktığını görünce gönül rahatlığıyla oraya verdim.
Ömer pek bir mutlu ,tüm gün okulda olmaktan.
Sabahları geç kaldım diye yataktan kalkıyor :)
Dönüşte servisten inerken de pek bir keyifli oluyor.
Ağlama, adaptasyon süreci gibi bir şey hiç olmadı zaten.Sanırım okul sevgisi ile dolu bir çocuk olacak.

19 Eylül 2011

Karıştı birden hayat ...


Bugün programımı almaya gittiğim okulumdan elime tutuşturdukları bir görevlendirme kağıdı ile başka bir okula,üstelik bir ilköğretim okuluna gönderildim ... Ama ama ben 7-8 yıl evvel arkama bakmadan liseye geçmiştim ,bu ne şimdi :)
Gerçi liseye geçerken de nihayet matematik anlatıcam demiştim ama meslek lisesi oluşunu göz önünde bulundurmamıştım o zamanlar :)

Görevlendirmem kendi okuluma çok yakın bir okul.Ama ne yazık ki bütün sınıflarım neredeyse 6. sınıf :)
Gider gitmez derse girdim ve ilk parmak kaldıran öğrencinin söyledikleri neden liseye geçtiği mi hatırlattı bana.
"Öretmenim arkamdaki arkadaşım saçımı çekiyoooo" :)
Offf ki ne of...Çok şekerler ama çok zorlar ...
Uzun çok uzun bir eğitim öğretim yılı beni bekliyor...


18 Eylül 2011

Kreş seç bakalım...


Yarın okul başlıyor.Şimdilik sadece benim için...
Ömer için henüz kreş konusunda tam karar vermiş değilim.Eski kreşinden memnundum ancak kreş müdürünün oğlu ile aynı sınıfta olması ve kreş müdürünün kendisinin değil de öğretmenlerin çocuğa karşı farklı bir tutum içinde olmaları beni rahatsız ettiği için oraya gönderme konusunda kararsızım.
Birkaç yeni kreş baktım,ancak kiminde atölye sisteminin olmayışı,kiminin öğretmen konusunda net bilgi vermeyişi,lale hanım yada elif hanım olucak gibi farazi şeyler söylemeleri veya kalabalık sınıfları olup buna rağmen uçuk rakam vermeleri yada şu var mı dediğimde bunu yapıcaz yakında şu da şöyle olucak bu sene demeleri ,vazgeçirdi birçok kreşten beni...
Biraz daha geniş bir alan da değerlendirmeye karar verdim kreş konusunu,servisle gidicek nasılsa...

Böylesine önemli bir yaşta böyle bir karar epeyce zor ...hayırlısı bakalım...

15 Eylül 2011

Didimefesmiletmeryemanaapollontapınağıselçuk



















Ne güzeldir tatil...
En sevdiklerinle...
En sevdiğin şekilde...
Hele de sakin bir zamanda ve yerdeyse...Çok eğlendik...Çok mutlu olduk...
Giderken soru işarteriyle doluydu kafamız yapabilirmiyiz dedik acaba...Biri bir diğeri dört yaşında iki çocukla,yardımcı olacak başka biri olmadan...
Ama oldu...
Beraber yüzemedik,çocukları bırakıp başbaşa kaçamadık...
Önce onları yedirip sonra kendimiz yedik,uykularına göre hareket ettik,gerekirse uykularını bölmemek için arabada oturduk ama güzel ,keyifli bir tatil yaptık...
Son gün dönerken ömer "Anne azıcık daha kalsak olmaz mı ? " sorusuna azcık hüzünlü gene geliriz dedik ve çok istediğim halde iş yoğunluğundan bodruma uğramadan döndük ama ...
Olsun...
Deniz kum güneş e doyduk ve tabii gittiğimiz bölgenin tarihi yerlerini de gördük.
Şimdi bir sonra ki yazı beklemekteyiz...

29 Ağustos 2011

Bayram tebriği...


Çok mutlu olacağınız,en sevdiklerinizle geçireceğiniz,bol bol gezeceğiniz,tadını ve keyfini hep hatırlayacağınız bir bayram diliyorum herkese...İyi bayramlar...

27 Ağustos 2011

Domates püresi yapıcak zaman değil ama :)



Aslında bugün iftara misafirim var ama eşimde yardımcı olacağından pek bir rahatım,eli de en az benim kadar lezzetlidir kendilerinin.Mengen pilavı en lezzetlisinden ondan bugün.
Sabah annemlere bıraktım oğlanları önce kafeinsiz kahvemi koydum en sevdiğim fincana,evde bekle bekle bir hal olmuş salçalık domatesleri güzelce elden geçirdim ,rondolayıp vakti zamanında kutu kutu aldığım ancak hiç sağılmış süte ihtiyaç duymayıp kullanmadığım süt poşetlerine güzelce bir kullanımlık şekilde doldurdum.Çok pahalıya geldi bu rendelenmiş domatesler çok :)


Bayağı yaptım bu paketlerden ancak hesapladım ancak yemeklerde kışın bir-iki ay yeter bana domates stoğum ,mecbur salça yapma işine de giricem,en azından murat iki yaşına gelene dek hazır salça kullanmak istemiyorum.
Bunların hepsini yaparken arada da kahvemle keyiflendim.
Ramazanda oruç tutarım her zaman ama son bir kaç yıldır ,yok hamilelik ,yok doğum ve emzirme dönemi derken tutamadım ama dün ,kadir gecesi olduğundan bir günlüğüne tuttum gün boyu hiç susamadım ve acıkmadım ama sütün volümü azaldığından murat pek bir mızmızdı ,yaka iğnesi gibiydi omzumda.Bugün yine normal moddayım mecbur.

Daldan dala mı atladım ne :)
Neyse ben lafı fazla uzatmadan gidip aperatiflerimle başlayayım ,akşama hazırlığa...Hadi bana kolay gele...

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...