13 Şubat 2011

Nihayet geçtik...

Az evvel hazırladığım muhallebi ile murat 6 ay 10 günlükken ilk ek besinini almış oldu.Biraz geciktim ama bu gecikme de sebep muratın anne sütü ile gayet güzel kilo alıyor olması ve biraz da üşengeçliğim.
6 aydan itibaren bebeklerin anne sütüyle yeterince beslenemediğini bilmesem belki de biraz daha da gecikirdim.
Şimdi iki danam içinde ayrı ayrı mamalar hazırlamak durumundayım :)

Artık bugün gidip , doktorumuzun tavsiye ettiği kaşık mamasını alalım ve başlayalım dedim sevgiliye.
İkea ve forumdaki alışverişlerimizden sonra, gezdiğimiz üç büyük marketten ,hiç ummadığım birinde hipp in pirinçli ,organik ,şekersiz muhallebisini bulduk.Karaborsa sanki muhallebi,her marka var hipp yok :)
Büyük bir hevesle akşam hazırladım muhallebiyi ve babasının kucağına kurulmuş yogi bear ımıza yedirmeye başladım ve orada kaldım gerisi gelmedi.Toplam yediği muhallebi miktarı bir yemek kaşığı bile değildir eminim.
Bu hep böyle mi oluyor?
Bu ikinci çocuğum ama sanki beynime biri format atmış,3 yılda herşeyi unutmuş gibiyim.
Umarım yediği muhallebi miktarı giderek artar.Yarın meyve püresi ve yoğurda da başlayacağım.Hadi hayırlısı...

.....

Moralim çok bozuk ,çok üzgün ve keyifsizim bu aralar.
Nasıl oyalarım kendimi dedim ve gittim kendime kumaş aldım .
Ne yapacağım meçhul öyle duruyorlar.Bulundukları yeri şenlendiriyorlar renkleriyle şimdilik ...
Acaba mutfak masasına örtü mü diksem yoksa ömerin odasına sevimli bir kırlent mi ?

8 Şubat 2011

Ek besin maceramız başlıyor


Artık 6 aylık olan lokum beye ek besin başlama zamanı geldi.
Doktorumuz uzun uzun reçeteyi verdi...Dinlerken yoruldum inanın ...

Meyve,yoğurt ve geceleri muhallebi ile başlıyoruz.

Meyve olarak ilk elma ve armut veriyoruz.Alerji oluşturması en düşük olan mevsim meyveleri çünkü.
Rondo, blender ve metal rende kullanılmıyor,vitamin kaybına neden oluyor çünkü .Cam rendede rendeleniyor.İlk günler sadece 1-2 kaşık olarak suyu veriliyor.Sonra miktar arttırılıyor ve posasıda veriliyor...Sonra diğer mevsim meyveleri veriliyor.Dut ,çilek ve böğürtlen 1 yaşına kadar verilmiyor...Meyve ara öğün...

Yoğurt ,günlük sütle her gün yiyeceği kadar cam kapta mayalanıyor.Yoğurda kabız yapma ihtimaline karşı 1 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı konuluyor.Yoğurt da ara öğün...

Muhallebi, akşamları veriliyor.Bana bir marka önerdi,kesinlikle organik ve şekersiz bir muhallebi olduğunu söyledi...Ana öğün muhallebi...

6,5 aylıkken sebze çorbasına başlanıyor.
Düdüklüde haşlanmış patates ve havuçla başlanıyor.
İçine ince irmik,pirinç konulabiliyor.Sonra yavaş yavaş sebze çorbasına mevsim sebzelerinden maydanoz,ıspanak,bezelye,domates,tatlı biber,kereviz vs ekleniyor.
Yapımı ise son derece kolay ,önce 3-4 çeşit sebze haşlanıyor ,sonra haşlanmış sebze püre haline getiriliyor.İçine konan irmik yada pirinçle 5 dakika kaynatılıyor, içine piştikten sonra 1 çay kaşığı tereyağı yada sızma zeytin yağı konuluyor.Sonra ham yapıyor murat...Sebze çorbası ana öğün...

Ek besin başlayınca ,artık su verilmeye de başlanıyor.1,5 yaşına kadar kaynatılmış su veriliyor. Biberonla yada özel su kaplarıyla verilmiyor,melamin bardakla su içiriliyor.Cam bardak bebekler ısırdığı için tehlikeli olabilir.

Beslenirken kesinlikle mama sandalyesinde oturuyor,yatarken beslenmiyor....

Artık ek besin zamanı,hadi esin mutfağa.
Muratın mamalarından ömerde yer mi acaba :)))

7 Şubat 2011

Murat hala aynı yerde :)





6 ay ve 5 güne rağmen murat ömerin çizdiği resimlerde hala aynı yerde duruyor yani 38 hafta durduğu yerde...

Soldan sağa tükürist ömer ,ben ve göbüşümde murat ,tabii ki tombiş sevgili :)


28 Ocak 2011

Hepsi rutin


En az iki posta çamaşır yıkamak ki bunun biri çocuk çamaşırları...Belinden kaka sızan bodyler,kusuklu üstler ,üstüne yemek ve su dökülmüş pijamalar , tişörtler yada hijyen için yıkanan oyuncaklar...

Her yerde özellikle parkedeki öbek öbek bulunan tükürükleri silmek....Ömerin yeni keyfi tükürük gölleri yapmak...

Montessoriye uyup her odaya oyuncak bölüştüren ancak oynandıktan sonra tüm odaya hatta tüm eve yayılmasını engelleyemeyince, toplamaktan da usanınca sıçraya sıçraya bir yapboza yada demir arabaya basmadan yürümeye çalışmak...

Ne kadar uzak tutmaya çalışssam da ben 10 , bakugan ve örümcek adamdan uzak tutmayı başaramadığım oğlumun günde milyon kez "Anne bana ben 10 saat al, anne örümcek adam maskesi al "diyen oğluma cevap vermek...

Poposunda kurt kaynayan oğlumun ,evde ordan oraya koştururken her düşüşünde yada her darbe alışından sonra darbe aldığı bölgeyi öpmek...

Muratı sürekli oyalayacak bir şeyler bulmak,lamaze arısı, çıngırağı ,oyun parkı ,ana kucağı vs vs artık o an neyi yemek istiyorsa onu vermek...O da olmazsa kucağıma alıp gezdirmek...Bazen önde ben, kucağımda murat ,arkamda ömer o şekilde gezinmek...

Öğlenleri ömere hangi sebze yemeğini yapsam diye düşünmek...

Yemeği yaparken ana kucağına koyduğum muratı ömerin aşırı sevgisinden ! korumak...

Ömere starfall da ingilizce alfabe açmak...Bayağı ingilizce öğrendi bu site de :)

Uzar gider bu liste ...

26 Ocak 2011

yolun başında biz


Yolun çok başındayken,
sadece iki kişiyken,
yeni evliyken,
Ömer ve murat doğmamışken,
kapadokyada,
ben 36-38 bedenken,
sevgili şimdi ki haline göre çok zayıfken,
ben anın tadını çıkarırken,
sevgili her zaman ki gibi iş görüşürken,
fotoğrafı çeken arkadaşlarımız boşanmamışken,
ben beykozda küçük bir okulda öğretmenken,
sevgili kendi işini yeni kurmuşken,
küçüksu da otururken,
çoook kavga ettiğimiz ,
ama sevgili ile en çok koala kıvamında olduğumuz bir dönemde,
aşkın başka türlüsündeyken,
henüz ben çocuk düşünmüyorken,
sevgili çocuk çocuk diye kafamın etini yerken,
arabamızı henüz almamışken,
evimizin pek bir tenha olduğunda,
ben çoook sıkılırken,
spor spor diye abartmışken,
evlat sevgisini henüz tatmamışken,
henüz anneliği bilmiyorken,
çoook eksikken,
eksikliğin nedenini bir türlü çözememişken,
ama çok severken ve seveceğim
kanatlarımın altına aldığım sevgiliyle

BİZ

25 Ocak 2011

Anne ayıplar olsun sana...


Telefonda bana çok kızan ömer, "Anne ayıplar olsun sana" dedi ...Gülmekten cevap veremedim...

Ömer olmayınca pek bir sıkıcı oluyor ev,özledim ömeri.
Otur işte ne güzel kafa dinle dediğinizi duyabiliyorum ama yok dün sabah, bu sabah 24 saati geçti ,özledim kuzumu.
Murat açığı kapatmak istercesine bağırıyor ama yok ...
Bu ev iki çocukla güzel,eğlenceli.
Dört kişiyken keyifli ve tam...
Akşam olsa da hem sevgili hem de ömer gelse...
Gece geç saatte alıcaz ömeri murat uyuduktan sonra böylece karşılaşmayacaklar.Tabii ömer ben kardeşimi öpücem, görücem diye tutturup uyandırmazsa...

Çıt yok,tek ses klavyeden geliyor :)

Biri ananesinde...


Biri uyuyor...



Bir diğeri de işte...

Bünyem bu kadar sessizliğe alışkın değil ama :)))

24 Ocak 2011

Hep benim suçummuş,çok öpüyormuşum onu...


Ömer de hafif öksürük ,arada bir tek tük, normal de belki gözardı edilebilecek ama evde 6 aylık bir murat olunca pek de aman boşver denmeyecek bir durum oluyor.
Nitekim bugün götürdüğümüz doktor farenjit dedi ve muratla ayırmamızın iyi olacağını söyledi.
Ömere de haliyle anane yolu gözüktü yine...
Sabah gönderdim babasıyla ananesine.
Şimdi ev bir sessiz bir sessiz,bıcır bıcır tüm gün konuşan bir ömer olmayınca pek bir tenhalaştı ev.

Sabah çıkarken bana kızdı ömer bir sürü.
"Anne sen beni hep öpüyorsun.Hep çok öpüyorsun, beni hasta yaptın işte.Bundan sonra çok öpme beni tamam mı ? "

Bende daha çok öptüm ömeri tabii :) Giderayak çok kızdı bana çok...


Tv seyreden ehli-keyif bir ömer ve abisinin kanatlarının altında arısını yalayıp yutan murat...

20 Ocak 2011

Kabulleniş vs vs


-Ömer hepi topu iki ay oda ikişer saatten haftada iki gün kreşe gitti ve üzerinden altı koca ay geçti ama kreş anılarının maşallahı var bitmiyor.Başa sarıp tekrar tekrar anlatıyor,dün de uyumadan babasını esir aldı,uzun uzun anlattı.
Dünkü anlatışında yeni bir anı daha eklemiş babası söyledi.Bir çocuk öğle yemeğini yedikten sonra bir daha istemiş yok olmaz demişler.Ömerde şaşırmış ve üzülmüş anladığım kadarıyla.
Hatırladığı çoğu anı onun için pek de hoş olmayan anılar...Bunu da eklemem lazım.

Gelecekte de bu kadar iyi bir hafızası olursa askerlik dönüşü çekeceğimiz var :))))

-Ömer ,kardeşini artık iyice kabullenmiş durumda,tabii bu sorunsuz bir ilişkileri var anlamına gelmiyor.
Ömer gene arada muratın yanağından bir makas alıyor yada kendi tabiriyle feciii öpüyor ama muratta alıştığından bu aşırı abi sevgisine ! sorun olmuyor.
Hatta ben mutfağa gidip sofra hazırlayıncaya kadar ömer kardeşiyle ilgileniyor,onunla ceeeee bile oynuyor.Ben odada olmadığımda daha çok eğleniyorlar beraber.
Murat oldu da ağladıysa ömerin ona yapmadığı şey kalmıyor susturmak için.Zıplıyor ,şarkı söylüyor vs vs.

-Ömer artık kendi odasında kendi yatağında uyuyor.

-Murat dönüyor ,destekle oturuyor.Kucağa bayılıyor,herşeyi yalıyor,herkese gülüyor,çok esmer insanlardan korkuyor,bol bol emiyor,pırtları da büyük adam gibi :)
Bugün bir işim yüzünden ömerle dışarı çıktık sağılmış süt olmadığından ananesi ilk defa mama vermiş.
Mamayı hiiiiç sevmemiş bizim sütlenk.

-Murat abisine bayılıyor,onu izlemekten çok büyük keyif alıyor hatta bazen onu izlerken gülmeye başlıyor hem de katıla katıla.Abisi de o güldükçe şebeklik yapıyor.
Ama en çok bana hayran lati lokum sonra abisine.Sürekli beni izliyor ben ona bakında ağzı kulaklarında,gülmek için hep hazır.

-Ömerin korkuları tavan yapmış durumda,her şeyden korkuyor ama en çok evdeki farklı seslerden.Gidip beraber seslerin kaynağını arıyoruz yada karanlık odaları tarıyoruz.

Şu korkular bir bitse...

19 Ocak 2011

Bu keşif beni gülmekten öldürdü...

Son derece düzgün konuşan ,telafuzu çok iyi olan ömerimin dün ,

tavşan'a ....tayfan

kavşak'a....tayfak

dediğini farkettik.

Cümleye bakın " Anne tayfanlar havuç mu yer? "

Hala gülüyorum.
" vş " yanyana gelince kelime çok zorlaşıyor sanırım :)

12 Ocak 2011

Hamaratlık bir maharet ama



Malum sütlü kadınım.
Evdeyim de.
Yeni tatlar denemek ,yeni lezzet ufuklarına açılmak lazım.
Açtım sevgilinin ilk evlendiğimiz dönemde alıp getirdiği bir dolu yemek dergisini , seçtim en güzel lezzetleri sırasıyla,hiç üşenmedim etiketledim birde.
Canım hangisini istiyorsa yada evdeki malzemeye hangisi uyuyorsa onları yaptım.
Dergilerde çok eski ama tarifler güzel...
Bende bir hamaratlık bir hamaratlık.
Ama nedense canım hep tatlıları istedi.
Bir hafta da 3 kere çikolatalı sufle ,bir kerede profiterol yapacak kadar...
Sonuç kaçınılmaz...
Zaten bir hayli kilolu olan sevgiliye eklenen yeni kilolar ve ona yaraşır bir hale gelen ben ve güzel baskül ailemiz.
Ama ömeri dışında tutuyorum bu tombul ailenin.O çubuk kraker hala...
Muratsa bir sütlenk, süt kilosu onun ki.
Gelip geçer.
Sürekli çikolatalı bir şey tüketen annesinin artık çikolatalı ! olan sütüne bayıla bayıla içiyor :)

Baktık durum kötü...
Sevgili ile anlaştık artık tatlı yok,en azından bir süre.
Sadece yeni yemekleri deneyeceğim ve mümkünse daha az kalorili olanları.
8 den sonra meyve hariç beslenme durumu yok ve meyve suyu günde sadece bir bardak.
Bakalım 44 bedenin içine giremeyen ben ,ne kadar yol alıcam.

Not :Ben normal de 38 bedenim :)

Evdeyim ya...


Ömerle sürekli :), düzeltim murattan vakit kaldıkça aktivite yapıyoruz.
Son projemiz kart hazırlamak oldu ,gerçi yılbaşı geçti ama biz ancak vakit bulduk bu projeye.
Evdeki bir sürü sticker stoğunu eritmek içinde güzel bir sebep oldu , esra teyzeye doğum günü kartı hazırladık.

Kartın tüm dizaynını içten dışa ömer yaptı :)O projeyi yönlendiren , bende yardımcı rolündeydim.
Sonuçta eğlenceli ve komik bir iş çıktı ortaya :)

Not :Kartpostaldaki çizim esra teyzemiz:)

5 Ocak 2011

Bu işten bir şey anlayan var mı ?


Ömeri uyutmak bu evin en zor işi.Öğlen yada gece hep aynı.
Yapmadığımız numara kullanmadığımız teknik kalmıyor,bir saat abartısız onu uyutmaya çalışıyoruz.
O da farkında ,hatta geçen gün konu geçince büyük adam gibi "uykum gelmiyor,hep babam uyuyor ben uyuyamıyorum " diyerek konuya katılmışlığı bile var.

Ninni söylemek,kucakta gezdirmek,masal anlatmak,konuşmak,ikna etmeye çalışmak,öpmek, sevmek,ödüller vadetmek,saçını okşamak,beraber uyumak,hatta parkla tehdit etmek...
Yok yok yok ,olmuyor.
O ise hep işin eğlencesinde,
"Benim annem uyutsun,hmmm yok vazgeçtim ananem uyutsun.
Hmmmm yok yok tamam annem uyutsun o zaman ."
Her seferinde tüm uygulamalı çözümlerimizden ? yorgun düşüp uyuyakalıyor.

Uyandırmak ayrı bir sorun.
Öğlen 2 saat geçiyor 3 saat geçiyor,ömer hala uyuyor.
Ömer hadi kalk oğlum diyorum.Bak kaç saat oldu diyorum.
En ekşi suratıyla kaldırıyor kafasını,"Çıkarmısın hemen odamdan anne "diyor.
Bazen iyice kızıyor,"Ne yaptığını sanıyorsun sen" diye kocaman laflar ediyor.

Murat ise daha memeden ayrılmadan uykuya dalıyor ,bazen de küçük bir pışpışla.Uyanması ayrı bir güzel sabahları agusuyla uyanıyorum,öğlenleri ise daha gözünü açmadan tüm yüzünü kaplayan gülümsemesiyle karşılaşıyorum.
Ama öğlenleri bir kaç yarım saatlik uyku ile yetiniyor.Uzun uykuları olmuyor.Ne yapsam tekrar uykuya dalmıyor,ben kucağımda pışpışlarken bana gülüyor.Bazen benimle dalga mı geçiyor diyorum içimden "Hehehe sen istediğin kadar uğraş bu kadar işte uykum " mu diyor.
Yoksa bu kadar uyku ile dinlendim, hadi artık oynayalım artık annecim mi diyor :) Bilmiyorum.
Velhasıl biri uyumaz ,uyudu mu uyanmaz.Biri uyur hemen uyanır bir daha uyumaz.Olan annem sevgili ve bana oluyor gibime geliyor :))

3 Ocak 2011

2011 de... Hepsi oluverse...


Muratın yarım saatlik toplamda 2-3 saati ancak bulan gündüz uykularının her biri 2 saate çıksa mesela...

Ömerin kreşe gitmek istemiyorum ben, murat ve senle evde kalıcam ısrarı kırılıverse...

Sevgilinin hafta içi saat 10 lara kadar süren iş temposu aynı kazançla saat 7 de bitiverse...

Alalı 2-3 ay olan dikiş makinemin kullanım klavuzunu okumadan kullanmayı hemen öğreniversem...

Evim hiç dağılmasa dağılsa da kendi kendine toplanıverse...

Hep pasta börek yapsam yemek yapmaya hiiiç gerek olmasa,tüm besleyici A-B-C-B6 vs vs vitaminleri pasta börekten alsak...

Çamaşırı makineye atsam, sonra yıkanıp, kuruyup, ütülenip direkt çekmecelere giriverse ben hiç yorulmasam....

2011 de...Hepsi oluverse...

Son maddelerde biraz abartmış olabilirim :)


LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...