Bir iş gezisi için babamız Bursa'ya gidince biz de müsait olunca, takılıverdik babamızın arkasına... Yani atladık biz de arabaya desek daha doğru...
Bir çok kez gittiğim ve çok sevdiğim Bursa'ya bu sefer en çok teleferiğe binmek için gittik aslında... Bir kaç kere binme teşebbüsümüz oldu ama :) ya teleferik henüz kullanıma açılmamış tadilattaydı ya da başka bir takım sorunlar oldu...
Ama bu sefer başardık, binmeyi :)
Tüm gece teleferiğe binme hayaliyle tutuşan Murat pek bi korktu. Uludağ'a çıkarken de, inerken de elimizi tuttu. Sessiz ve korku dolu gözlerle etrafı izledi ...
İnince de ' Bir daha Bursa'ya gelmeyelim anne, burası çok sıkıcı. Ben hiç sevmedim burayı ' gibi bin türlü bahane uydurdu. Maksat bir daha teleferiğe binmeyi engellemek :)))
Ömerse giderken o kadar heyecanlı olmamasına rağmen, teleferikte çok heyecanlandı ve çok sevdi... Tabi bu biraz da yaşının verdiği bir olgunluk... Eşim ve ben de çok keyif aldık , her anı fotoğrafladık ve teleferik maceramızın tadını çıkardık.
Çıkışta tabi ki Bursa ritüellerimizin hepsini olmasa da bir çoğunu yerine getirdik :)
Kozahan'a gittik. Ulu camiyi gezdik. Köfteci yusufta köftemizi ve ekmek kadayıfımızı yedik.
Bursa sokaklarında gezdik.
Kısa ama keyifli tatilimiz güzel bir arabalı vapur macerası ve kısa bir araba yolculuğu ile tamamladık... Hava da soğudu :( Bir müddet ara vericez bu şehir dışı kaçamaklarına... Ama belli mi olur, rüzgar sürükleyiverir belki yeni maceralara :)
1 yorum:
ne güzel olmuş :) Canım köfte çekti bak, öğle öncesi okuyunca
Yorum Gönder