27 Eylül 2009

Ali dede o sana büyük,büyük :)

Ali dede- Ömer annenin terliklerini ben giyeyim mi? Benim terliğim yok.
Ömer-Ali dede teylik sana büyük ,büyük.Sana olmas.Giyme sakın ,o annemin...
Ali dede-Ama benim terliğim yok ben giyeyim.
Ömer-Olmaaaass.O annemin.

Oğluşumun bahanesine bakarmısınız ,büyükmüş :)
Bu küçük adam çok komik yaaa.
Böyle zamanlarda aklımda hep bir arkadaşımın sözü ,bunlar folik asit çocukları :)
....................

Zeynep beni çoook uzun zaman önce sobelemişti.

Yaratıcı blog ödülüne beni layık bulmuştu.Teşekkürü öncelikle borç bilirim :) Konu hakkımdaki yedi ilginç gerçek.

Daha önce benzeri bir konu ile sobelenmiştim.
Ve uzun uzun yazmıştım.O yüzden tekrar yazmıyorum.Benim ilginç hallerim işte burada

Benimde 7 kişiyi sobelemem lazım geliyor,ama gördüğüm kadarıyla tüm blog dostlarım sobelendi zaten.

26 Eylül 2009

Erken karar vermişim galiba...

Ömer sabah kalktı ve

-Anneeeeeeeeeeee memeeee

Şeklinde tüm sabah ağladı.Bizi perişan etti.
Öğlen uykusuna da yatıramadım bugün.İlla memeyle uyuyacak.

Tabi akşam davetli olduğumuz tunanın-ömerin arkadaşı- doğumgününe giderkende arabada uyuyakaldı.
Doğumgünü boyuncada tunanın yatağında uyudu.
Doğum gününü artık yarın biz anlatırız,gittik geldik küçük adamın haberi yok :)

Eve gelmek için ömeri araba koltuğuna sabitledik, eve gelince üstünü değiştirdik hiç banamısın demedi ve uyumaya devam etti.
Artık sabah 4 mi yoksa 5 de mi kalkar bilemem.

Bize bu gece uyku yok :(

25 Eylül 2009

Oğlum büyüdü mü acaba?

Ömeri yaklaşık 1 hafta evvel sütten kestim.
Uzun zamandan beri bunu planlıyordum zaten.Bir sabah tamam dedim artık ömerle bu konuyu konuşayım .
Ömer artık bunu izah ettiğimde anlayacak kadar büyüdüğüne göre kolay bir vedalaşma olacak diye düşündüm.Çok da zor olmadı çok şükür.

Ömere son bir kere sütünü verdikten sonra,
-Hadi oğlum,dedim .
-Artık meme ile vedalaşma zamanı geldi.
Güzel bir seramoni hazırladık,öptü,hoşçakal dedi.
Ben artık büyüdüm dedi,hem bana hem kendine.

O gün ananemize ,dedemize söyledik.Onlarda ömeri büyüdüğü ve memeyi bıraktığı için tebrik etti.
-Ben büyüyüm,diye ömer mutlu oldu.
Akşam babamız gelince o da ayrıca tebriklerini sundu.
Ama yatma zamanı gelince ömer hoooop kucağıma ,bir baktım oğluş kucağımda ,
-Anne meme vey.
Tekrar anlattık,konuştuk
-Ömer sen büyüdün oğlum değilmi ,dedik.İkna oldu.
Kucağımız da kendi kendine uyuyuverdi.
Ama gece kalktık tabiii.
-Anne noluyyyy meme vey.
-Noluyy
Şeklinde anne ve babayı perişan ettik.

Acaba dedim biraz daha mı emzirseydim.
Ama yok dedim yani,bu adam 25 ay emdi anne sütünü.
Emmeden birşekilde tekrar uyuttuk.

Ertesi gece ömer uyuma saati tekrar kucağıma atladı.Ben daha noluyor demeden ömer
-Anne ben büyümedim ,dedi.
Önce anlayamadım,sonra jeton düştü :)
Derdimiz Memme :)

O geceyi de atlattık,aynı şekilde.

Birkaç gece sadece bir ihtimal diyip yanıma yanaştı.

Bugünde okul dönüşü bana sarıldı.Birden aklına meme düştü sanırım ayrıldı şöyle bir baktı.
Ben tam bir şey söyleyecekken ,
-Biliyom büyüdüm ,dedi ve döndü poposunu gitti :)))

OĞLUM BÜYÜDÜ :))

Not:Memeden keserken anladım ki oğlumun küçük emrahtan genleri var :)

24 Eylül 2009

Düşünceli oğlum.

Anne burnunu çeker .Ömer oyunu bırakır annesinin yanına gelir.

Ömer- anne ayliyomusun? :(((

Anne- Ağlamıyorum oğlum.

Ömer-kim üsdü seni anne.Ben mi üsdüm babamı üsdü?

Anne-Yok annecim ben hasta oldum ,o yüzden burnum akıyor,ağlamıyorum.Üzülmedim.

Ömer-peki ....

Düşünceli oğluşum :)

19 Eylül 2009

İyi bayyamlay......

Tüm arkadaşlarımın mübarek ramazan bayramını en içten dileklerimle kutluyorum.Mutlu ve huzurlu bir bayram dileklerimle.....

25 aylık bir ömer.


-Anne bu ne?
-Anne sen kimsin?
-Anne bunun icinde ne vayy?
-Baba sen kimsin?
-Anne bu adam kim?
-Anne nereye gidiyos?
-Anne napıyon?
-Anne bana bakcan mı?
-Neden ?

Sorular sorular sorular,hiç bitmeyen bazen defalarca tekrarlanıp defalarca cevap alınan sorular.

Sanırım 25 aylık bir haylazın en önemli özelliği bu olsa gerek :)

Ve kitaplar...

Sürekli kitap okuyoruz,döne döne.
Bazen babası bazen ben.
Aynı kitapları sürekli okuyoruz.
Ama bıkmadan yeniden ve yeniden kitapları bize okutmasının sebebinide anlamış bulunmaytayım :P
Çünkü her okuduğumzda babasıda ben de resimlere göre yeni masallar uyduruyoruz ömerde her seferine yeni masallar duymaktan çok hoşnut:)

En sevdiğimiz kitaplarımız tübitak kitapları...

En sevdiğimiz mama bol kaşarlı tostlar ve zeytin ,zeytin ek gıdaya geçtiğinden beri popülaritesini yitirmiş değil.
Pilaf ve makağna- yıda unutmayalım:)

Ömerden inciler....

-opman dayı ,tıynağın çok uzun ,coyabının ucu yıytılıy....

-Anne sen buyda otuy,ben pağka gitcem gelcem.Sonra senle otuycam tamam !!!!!

-Anne okula gitcem mi?

8 Eylül 2009

Şu aralar ,bu aralar ÖMER....

Nerden başlamalı bir türlü karar veremediğimden fotoğraf altına küçük açıklamalar yaparak son zamanları anlatmaya karar verdim.
Buyrun fotoromanımıza :)))

Emelin düğünündeyiz ve küçük beyimizin pek de keyfi yok.Düğün boyunca eve gitmek istedi,hiç de huyu olmadığı halde mızıırdandı durdu.
Babasıyla dans ederken bize tekme attı,su şişesi fırlattı.Bizde baktık işkence görüyorz küçük beyide aramıza alıp üçlü şekilde dansettik.Ama gene memnun edemedik.Yemeğimizi de yedirmedi ,asi delikanlı ...
Baktık zor oluyor erken çıktık bu seferde eve giderken de ben gelinle damata gitmek istiyorm diye yol boyunca ağladı.Ne yapsak susturamadık.
2 yaş sendromumuz ve sinir bozucu halimiz devam ediyor anlayacağınız....

19 ve 20 nolu dişlerimizde geliyor.Dişinin sızını ömer yumuşak tenimizde dindiriyor.Şu dişlerde çıksada herkes rahatlasa :)))

Dayımız galatasaraylı,ömeri de galatasaraylı yapmak için çok ısrarlı.Şimdiden çalışmalara başladı.İlk işi ömere forma almak ve cimbombom diye yırtınmasını öğretmek oldu.Şİmdilerde en popüler konumuz bu.
Ama anne fenerli ,baba da trabzonlu olunca ,bu kadar çaba boşuna:)
Gerçi sevgilide bu konuda safdışı bırakılacak.
Herkes Fenerli doğar :))))))

Birde her fotoda ağzımızı açık tutmak gibi bir tik geliştirdik.Objektifi görünce kendiliğinden ömerin ağzı açılıyor.
Hatta doğum günü resimlerimizin çocuğunda,ömerin ağzı ardına kadar açık.
FArkındaysanız bu aralar ömerin çok az resmini koyuyorum bloğa.Nedeni bu işte,tüm resimlerde ağzı sonuna kadar açık :))))



Duş yapıp bornozla gezmeye bayılıyoruz.Bu konuda anası kilikli bu oğlan.
Sık sık bıcı bıcı yapıp, bornoz keyfi yapıyoruz ...



Çiş konusunda çok büyük bir aşama kaydettik.Artık şortmuzu çıkarıp olduğumuz yere çiş yapıyoruz.Şortumuz kuru kalıyor anlayacağınız,ama halıları sormayın :))))
Oğluşumun hakkını yemim,bu her zaman olmuyor.Genelde söylüyor.

Ama ben şaşkınım erken ayaklanan ,erken yürüyen ,erken konuşan oğlumdan bnu da erkenden bekledim ama düşündüğümden zor oluyor.Bu tuvalet alışkanlığı kazandırmak zor zanaat...

Emelide evlendirdik :)))

Emeli,en iyi dostumu ,ahiretliğimi evlendirdik.
Timle birbirlerine çok yakışan ,çok tatlı bir çift oldular.
Mutlulukları daim olsun ve bir yastıkta kocasınlar inşallah ....

3 Eylül 2009

Bir taşınma kabusu


Taşınma hikayemizi anlatmadan olmaz,ne zamandır yazıcam yazıcam fırsat olmadı ,bir de bu arada bilgisayarım yeniden göçünce bir şey yazamaz oldum.Artık bana yeni bir bilgisayar yolu göründü,3 vakte kadar alıcam inşallah.

Taşınmadan bir iki gün evvel eşim elinde 12 koli kutusu ve metrelerce balonlu poşetle geldi.

Şaşırdım bu ne , dedim.O da taşıma şirketinin göndereceği 5-6 adamın bu işi nasıl yapacağını sanıyorsun.Biz herşeyi paketleyelim sorun olmasın , dedi.

Bende bir sürü hönkürerek ve istemeyerek de olsa, eşimle beraber kırılacak dökülecek ve bizim için kıymetli herşeyi önce balonlu poşetlere sardık ve güzelce koliledik.Bu iş iki gecemizi aldı.

Benim tüm aksiliklerime rağmen eşimin gırgırı şamatasıyla yaptık bu işi.Ama beni boşu boşuna yorduğunu söyleyip durdum.

Neyse taşıma şirketi geldi,bir baktım ki adamların profesyonel taşıma işi yapan bir firma ile alakaları yok.Bana telefonda vadettikleri gibi hiç bir şeyi battaniyeye sarmadılar ,evet ama herşeyi daha önce defalarca kullanılmış olan neredeyse simsiyah poşetlere sardılar.Hijyen, temizlik hikaye oldu.

Bir sürü kızdım konuştum ama yapacak bir şey yok elimiz kolumuz bağlı,sonuçta evdeydiler ve o gün taşınmamız gerekiyordu.

Neyse başladılar taşımaya-bende bir taraftan eşime dua ediyorum ,allahtan biz herşeyi paketlemişiz önceden , o kadar eşyayı bu adamlar nasıl ve hangii koşullarda taşırlardı malum -ben ,annem ve eşimde bir yandan kontrol halindeyiz ve yardımcı oluyoruz.

Herşey arabaya yüklendi,ama evde bazı şeyler kaldı.

Dedim ki bunları da götürmeyecekmisiniz.Biri dedi ki "onları da siz götürün artık abla"

Ben öylece kalakaldım,"nasıl yaniii,eee ben sizi niye tuttum o zaman "

Cevap yok .

Evde kalanlar da saksılar,lambalar,bir iki halı.Bunların bizim arabaya sığması imkan dahilinde değil.

Neyse aşağı indik ki durum anlaşıldı ,benim 3+1 tıklım tıklım evimi taşımak için küçük bir kamyon gelmiş.

Kızdık yine ama yapacak bir şey yok.

Yeni evimize geldik ,eşyaları yerleştirmeye başladılar.Bir kere yatak odamda çizilmedik yer kalmamış.

Soruncada 5. kattan inince böyle oluyor dediler.İnanamadım.
Bu kadar yüzsüzlüğe de pes yanii.

Ömerin mobilylarında bir kaç çizik var ve neredeyse tüm dolapları odanın ortasında kurup olması gereken yere sürüklediler.
Zeminde koyu renk olunca yerler çizildi.
Ama söylemekle hiç bir şeyi değiştiremedik ,hep tamam deyip gene bildiklerini okudular.
Kalan eşyalar için eşim araba ile birkaç tur yaptı.

Anlayacağınız baştan sona taşınma olayı kabusa döndü.

Taşınmaya tövbe ettim,ama taşınmak zorunda da kalırsam A dan Z ye herşeyi kendim paketlemek niyetindeyim....


Not:Bizim paketlediğimiz her şey sapasağlam geldi eve....
Sevgili haklı çıktı...

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...