7 Ağustos 2015

Oyuncak kavgasını nasıl çözümledik

İkinci çocuğum olacağı fikrine alıştıktan sonra, ilk düşündüğüm şey kardeş kıskançlığı ile nasıl başa çıkacağım oldu. Malum aralarında sadece üç yaş olacaktı ki bu ikiz gibi büyümeleri için geç, Ömer'in kardeşine abilik yapması içinse çok erkendi.
Herkes 'Aralarının üç yaş olması ne güzel ,beraber büyür giderler' desede tecrübe ettim ki bu iş hiç de öyle olmuyor.
Kıskançlık ciddi bir sıkıntı.
Hamile iken bu konuda o kadar çok insanla konuştum ki tatmin edici bir cevap bulamadım, sarıldım kitaplara orada da anahtar babında bir şey yoktu. Bir sürü güzel mantıklı cümle vardı ama hiç biri benim bu kıskançlık sorunu ile nasıl başa çıkabilceğimle ilgili net bir cevap vermiyordu. Hatta pedagoğa bile gittim.

Bir gün aslında hep bildiğim ama birinden duymam gereken şeyi ilkay söyledi bana...
' Ömeri bol bol öp esin, bu yeterli 'dedi  ilkay...

İlkay diyorum ama siz aslında onu kurabiyegiller diye blogundan, bugünse instagramda daydreamsbymeri ismiyle tanıyorsunuzdur zaten... Tanımıyorsanız hemen tanıyın, çünkü tanıdığım en şahsına münhasır insandır kendisi :)

Neyse mevzuya döneyim, muratın ilk doğduğu günler, canım annemin de desteğiyle yani Murat'a bakması ve ömerle başbaşa anne-oğul vakitleri geçirmemiz için zaman tanımasıyla , ilk ayları atlattık. Tabii atlattık dediğime bakmayın sürüyle şey oldu ama hepsini sevgi, öpücükle hallettik. 

Ama Murat, Ömer'in oyuncaklarıyla oynamaya başlamasıyla evde ki iki erkek çocuk sendromumuz tavan yaptı. Nesense, çocuklardan biri bir oyuncak aldığında en kıymetli o olur ve de diğeri o oyuncak için ağlar.
Bu konuda ne yapacağıma dair hiç bir fikrim yoktu, küçüğün ilgisi değiştirme vs gibi bin türlü oyunlar yaptık ama uzun vadede bu çözüm olmuyordu. Bir kural bulmak bu durumu o kural çerçevesinde çözmek gerekiyordu. 
Bir gün yine böyle bir kriz anında dedim ki oyuncağa ilk kim dokunursa o oynayacak, diğeri ilk dokunan gönlü ile bırakana kadar bunu kabul etmek durumunda...
Amerikayı yeniden keşfetmedim elbet ama böyle bir öneri okumamıştım, belki siz okumuşsunuzdur . Kısa sürede kural evde kabul edildi ve yıllardır işliyor :)))

Çocuklar kuralları seviyor, hatta olur da sen bir şekilde kuralı esnetirsen sana bir şişşşşşt kural ne oldu diyebiliyor...

Bir de su içme ile ilgili bir kuralımız var ki bunu zaten biliyorsunuzdur :)
 Biz de genelde şöyle bir kural vardır , Su küçüğün diye... Önceleri bunu uyguladık ama baktım ki bu kural pek işlemiyor bazen küçüğü yada büyüğü sırf diğeri su istedi diye o da içmek istiyor ve aslında susadığı falan yok. Bu durumdan tabii büyüğü hep muzdarip oluyor, çok susasa da su hep küçüğün.

Bir gün nette gezerken baktım ki, su islama göre ilk isteyene veriliyor. Olay küçük ya da büyük olayı değil.
O günden beri suyu ilk kim istedi ise ona veriyorum, böylece su sorununu da çözmüş olduk.
Yine çok takdir göre basit kuralımız bu :)))







LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...