27 Ekim 2012

Olmadı beceremedim :(


Sütten kesemedim... 20 aylık olunca niyetlendim, hadi dedim kocaman oldu Murat, benim de sağlık sorunlarım var ilaç içmem lazım, keseyim dedim ama içim rahat etmedi. Ömer 25 ay emdi şimdi bu kuzumu 20 ay emzirince haksızlık olur dedim. İlaç kullanmadım, ama emzirmeye devam ettim. Fazla duygusalım biliyorum :)
24 ayı yani 2 yaşı dolunca , bu sefer onun geçirdiği ufak bir rahatsızlık sebebiyle gönlüm elvermedi , bıraktıramadım.
26 aylık oldu ve ben bırakmaya hazır olduğumda , aslında  6 aylık bir bebek gibi aklına estikçe süt istemeseydi belki bir süre daha emzirirdim , artık canıma tak ettiğinden diyeyim. Zınk diye kesiverdim anne sütünü. Göğsüme sürdüğüm tuz bu iş için biçilmiş kaftandı. Bir - iki gece ağladı sonra pes etti. Ama bu sefer de başka bir sorun oldu,çok sık emzirirken birden sütten kesince göğüslerim çok rahatsız oldu, canım acıdı. Bu sefer de can havliyle sadece uyurken emzirdim. Ama kuzum bir gece sonra durumu farketti ve geceleri ısrarla süt istemeye başladı. Ben hala geceleri emziriyorum muratı :(
Şimdi son bir gayret gece emmelerini de kesicem ... Umarım kolay bir süreç olur bu memeden tamamen kesme olayım...

24 Ekim 2012

Özet geçeyim bunca olanı...




 Bu yaz adamakıllı şöyle bir hafta, on gün tatile çıkamadık ama ufak ta olsa tüm tatil fırsatlarını değerlendirdik. Hatta eşimin iş için gittiği Eskişehir , bizim için tatil mekanı oldu.
Takıldık babamızın peşine...



Babamız çalışırken iki kuzumla ben karış karış gezdik eskişehir'i.
Sazova parkı, Odun pazarı, Kurşunlu külliyesi, Porsuk çayı ...vs vs ...
İyi ki gitmişiz Eskişehir'e...Çok sevdik, çok beğendik özellikle Sazova parkını, korsan gemisini, masal trenini ve masal şatosunu...




                Hatta doyamadık, bir fırsat olsa yine gideriz Eskişehir'e :)




Erkek kardeşimi evlendirdik bu arada...
Kına için ankaraya gittik geldik ,15 gün sonra İstanbul'da düğün yaptık.Son derece koşuşturmalı bir süreçti ,düğünün akabinde o hızlı tempodan sonra boşluğa düştüm resmen :))
Küçük ama sevimli ve tabii çok hareketli bir tekne düğünü oldu kardeşimin düğünü.



Abiye ben ,spor sevgili :)

Bol bol gezdik tabii, sosyalleştik sinema, tiyatro, kahvaltı vs vs geçti gitti bir koca ay...

16 Ekim 2012

Esin ne diyor murat,son günlerde en sık duyduğum cümle


Murat'ın dili yavaş yavaş çözülmeye başladı.Telaffuz felaket ama :)

"Anne takiş bin."   Anne taksiye binelim :)

"Baba ditta,abiyla ditta."   Baba gitti,abiyle gitti :)

"Anne pepe ac"

"Bilştar ditta."  Bilgisayar kapandı :)))

Dil böyle olunca, sık sık insanlarla Murat'ın arasında tercümanlık yapıyorum  :)

25 Eylül 2012

Geç mi oldu ne :)


  Eylül başı yaptık gecikmiş doğum gününü kuzuların...Ama kardeşimin Ankara'daki kınası, arada 3-4 günlük bir Eskişehir gezisi ve tabii geçtiğimiz hafta sonu düğün derken yayınlamaya fırsat olmadı.Şimdi de o koşturmadan sonra boşluğa düştüm resmen :)



İki kuzumun doğum günleri arasında sadece iki hafta olduğu için geçen sene olduğu gibi bu sene de , ikisinin  doğum günü kutlamasını beraber yaptım :)


Kalabalık ,koşuşturmalı, bol gürültülü ve ağlak bir gündü. Ama herkesler pek bir eğlendi :) Pastayı ben yaptım, pacman li pastam lezzet açısından oldukça profesyonel bir pasta olmuştu. Görüntüsü yorumsuz :) Biraz daha çalışmam lazım sanırım :)



Ömer, efe ve kaan :) 

28 Ağustos 2012

Hazır değilim ki ben ama :(



 Dışarıda felaket bir yağmur var , doldurdum kahvemi en sevdiğim fincanıma, kahve keyfi yapıyorum. Ömer'le Murat öyle oyuncakları ile kendi kendilerine oynuyorlar. Bir annenin en sevdiği anlardan biri bu olsa gerek , en azından benim öyle :)

Okulların açılmasına 3-5 gün kaldı, bense pek hazır değilim hobilerimle ve oğullarımla pek bir mutluyum evde. Hem daha adam akıllı bir tatile bile gidememişken, hiç hazır olunmuyor.

Etamin işlerini çok severek yapıyorum, kuzularımdan fırsat buldum bu tatilde üç tane pano yaptım.Genelde sahuru beklerken yaptım.


Ama en sevdiğim bu matruska oldu. Pek bir sevimli geldi bana...Diğerlerini görmediğiniz tabii.İnşallah onları da eklerim yakında.
Bol bol gezdik bu yaz İstanbul'da, yeni tatlar denedik, müzeler gezdik, arkadaşlarımızla buluştuk, bazen eşimle başbaşa takıldık velhasıl güzel bir yaz geçirdik.

Bu kadar keyifli bir yazdan sonra işe gitme fikri hiç iç açıcı değil...


Öyle yada böyle yaz bizim için bitti, okullar açılıyor, ben hazır olmasam da :)))


20 Ağustos 2012

Bir garip


Bir süredir ama yeni bir şey bu daha, Ömer'le Murat neredeyse hiç kavga etmiyorlar.
Hatta Ömer canı gönülden , kardeşim diyor.Murat'ın yaptığı değişik hareketleri bana gülerek anlatıyor ve ona istediği oyuncakları  veriyor.



Ömer mi Olgunlaştı ve büyüdü yoksa Murat mı , yoksa her ikisi mi bilmiyorum.
Ben de şok durumlardayım, çünkü neredeyse hiç sorun yok bu evde şu aralar , aman maşalah diyim siz de diyin nazar değmesin bu duruma...İyi geçinen iki kardeş en büyük nimet çünkü :)

17 Ağustos 2012

5 rakamının en anlamlısı...Ömer'imin yaşı...





Bes yıl önce bugün, bu saatlerde, ilk göz ağrım,gözümün bebeği, akıl küpüm, ilk minik kalbim, Ömer'im aramiza katildi . O zamana kadar yaşadığım en güzel ani tattim ve ben anne oldum... İyi ki doğdun küçüğüm , iyi ki doğdun ilk meleğim... Daha nice sağlıklı , mutlu günlerini görelim, cocuklarını sevelim. İyi ki doğdun canımın en içi...

9 Ağustos 2012

Bir kesememe hikayesi


Murat 25 ayın içinde, ben bırakmaya cesaret edemediğimden hala emziriyorum. Ne cesareti bu şimdi diyebilirsiniz ama muratı görseniz ve onun emmek üzereyken yaptığı türlü türlü şımarıklığa , bazen sevinç çığlıklarına , yalanmalarına hatta ağız şapırdatmalarına şahit olsanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Tam beş aydır, evet abartmıyorum beş aydır ayırmayı düşünüyorum türlü türlü sebeplerden, ama başaramadım. Murat'ın protestolarından, ağlama krizlerinden korktum...
Bunu anlattığım hatun kişiler  "ay ne kadar anaçsın " , "ay ne kadar hassassın" bırak bir şey olmaz dese de , gönlüme su serpmeye çalışsa da cık beceremedim...

Emzirme maratonum ,bu kadarcık da değil, onu da söylemeliyim. Ömer 'i 25 ay emzirdim tam sütten kestim, sürpriz tekrar hamileyim :) Gebelik ve tekrar 25 ay emzirme :)

Kabaca bir hesapla son 6 yılımın, 18 ay gebelik, 4 yıl 2 ayı da emzirme ile geçti. :))) İşte böyle ...


Ama kararlıyım blog camiası, 2  yaş 10 günlük kuzumu bu hafta içinde memeden kesicem, inşallah :)))

7 Ağustos 2012

Zamanı geldi galiba


Murat bir süredir, kakasını yapmadan bana haber veriyor. Ben de yap oğlum diyorum ve o koltuğun bir kenarında kakasını bezine yapıyor.

Bir süredir totosunda bez de tutmuyor: Bezin cırtlarını açıp çıkarmaya çalışıyor, ama tabii body si buna engel.
Bazen body si de engel olamıyor o bez çıkıyor ama neyse :)

Tuvalete alıştırmak için hazır gibi Murat ama Ömer de yaşadığım sorunu yaşamaktan korkuyorum. Ömer 20 aylıkken, kakaya 1 günde alışmıştı ama çişe alıştırmam zaman almıştı. Bu arada tv dolabının üstü de dahil olmak üzere bin türlü yere çiş yapmıştı.
En son doktorumuz erkek çocuklarının çiş kasları 2,5 yaşında olgunlaşıyor diyince bir süre beze geri dönüp sonra  tekrar çişe alıştırmıştım. Bir hafta gibi kısa bir süre de alışmıştı.
Şimdi Murat'ı bu konuda yormamak -tabii kendimi de - bir altı ay daha beklemeyi düşünüyorum...

4 Ağustos 2012

Ne başlık yazayım bilemedim



Restaurantta masanın üstüne tuz, karabiber döken, sonrasında başka bir çocukla sohbete dalıp yanına gelen kardeşinden kaçan Ömer'e kızan ben ,
E- Ömer hemen yanıma gelirmisin !!!!!

Yanıma gelen ömer sessizce kulağıma doğru,


Ö-Anne beni küçük düşürdüğünün farkında mısın ?
E-Peki sen ne yapıyorsun ?
Ö-Ben seni küçük düşürmüyorum, sadece yaramazlık yapıyorum anne !!!!
Bir şey diyemedim, bazen kim ebebeyn bilmiyorum ...




3 Ağustos 2012

2



İki yıl önce bugün, bu dakikalarda ailemize minik bir kalp daha katıldı... Kaan Murat ... İyi doğdun minik meleğim, utangac kuzum, uslu bebeğim... Daha nice sağlıklı, mutlu günlerini görelim, cocuklarını sevelim...
 İyi ki doğdun canımın en ici ...




23 Temmuz 2012

ig deyiz uzuuun zamandır


İg de de bizi merak edenler, esinveomervemurat ismiyle bizi bulabilirler...Maceralarımız orada anlık :)



Ömer, murat ve ben ...

20 Temmuz 2012

deniz kum güneş


 Arada derede bulduğumuz bir fırsatı değerlendirdik ve istanbula deniz otobüsü ile 3,5 saat mesafede ki Avşa'ya gittik. Süre kısa olduğundan Avşa'da tatilin tadına doyamadık.
Avşa da deniz gerçekten çok güzel. Ama kumsal için aynı şeyi söyleyemiyeceğim. Kum güzel ama resmen izmaritli kum, o kadar çok sigara içilmiş ki  - tabii temizlik de yok -  her yer izmarit. O kadar izmariti hiç bir yerde görmemiştim.
Çocuklu aileler de neredeyse hiç yok denecek kadar az, genelde gençlere hitap eden bir yer ama bu bir dezevantaj olmadı.
Sabahları erkenden 9 gibi kumsalda en önlere kuruluyorduk, bizim gibi çocuklu olanlar da aynı bizim gibi kahvaltı akabinde denize inip en önden yer tuttuğundan ömer hep oynayacak birilerini buldu.




Güzel sakin bir tatil oldu,ömer de muratta çok eğlendiler.Murat kumdan korktuğu için şezlongda oturdu genelde,  küçük deniz botuyla denizde gezdirdik zaman zaman, bazende yüzdürmeye çalıştık.







Ömer hem kumda hem de denizde doyasıya oynadı.



Ramazana girdik,bayram akabinde inşallah yeni ve uzun bir tatil bizi bekliyor :)




16 Temmuz 2012

Biri iki biri beş :)



Bir ay kaldı yaş dönümlerine. Biri iki,  biri beş olacak.

Çok daraldığım günlerde, hep az kaldı esin murat iki oldu mu her şey daha kolay olacak diyordum.Murat neredeyse iki ve o kendimi avuttuğum , daha kolay olacağına inandığım günlerdeyiz.
Her şey çok mu kolay tartışılır ama eskisinden daha az yorulduğum aşikar...

Ömerin, evin kurallarını neden sen koyuyorsun anne ,ben de kural koyucam...Soruları ve ısrarları beyinsel bir yorgunluk verse de geçiyor gidiyor günler...

Bir parça büyüdüler beni de büyüttüler kuzularım...


28 Haziran 2012

nikon kazanma şansı


 Ben başvurdum ,sizde başvurun...

Fotografium Nikon D3200 Profesyonel Fotoğraf Makinesi Hediye Ediyor. Siz de katılın Nikon D3200Lowepro Çanta (DSLR Video Fastpack 250 AW Sırt Çantası) ve Slik Tripod (Slik 500DX Tripod) kazanma şansı elde edin.
http://goo.gl/ciXjD?ref=3214 adresini ziyaret ederek detaylı bilgi alabilirsiniz.


22 Haziran 2012

Taş boyama



Evde çok sıkıldığımız bir anda,geçen yaz plajdan topladığımız taşları boyamak geldi aklıma. Aslında internette pinterestte gördüğümden beri yapmak istiyordum. Fırsat bu fırsat akrilik boyamı çıkardım, banyo dolabında nicedir bekleyen taşlarımı da çıkardım ve ömerle beraber ,gördüğünüz sanat eserlerini çıkardık ortaya... :)
Yapalı, boyayalı çok oldu ancak, paylaşım için vakit ancak oldu :)

21 Haziran 2012

Tırnak yeme ...

Ömer çok uzun zamandır, sanırım 2 yaşından beri hem el hem de ayak tırnaklarını yiyor. Buna çok üzülsem de kendimi bu konuda çok suçlasamda Ömer'i yıllarca tırnak yemekten vazgeçiremedim...
Ayak tırnaklarını yemesi açıkçası beni en çok rahatsız edendi , malum her daim yerle temas halinde. Ömer'e uzun uzun ayakların hiç hijyen olmadığı , tırnak içinde biriken kirlerden vs vs bahsettim , ikna olmuş olmalı ki bu konuşmadan sonra ayak tırnaklarını yemeyi bıraktı...
El tırnaklarını yemesine engel olamadım, o dönem de :(
Umudu kesip bu çocuk sürekli tırnak yiyecek galiba düşüncesine alıştırmıştım artık kendimi...


Ta ki 2-3 ay evvel ödül yöntemi ile vazgeçirebilirmiyim acaba ? fikri aklıma gelinceye kadar. Aslında çok klasik bir yöntemdir ama ben denememiştim işte . Bunda hediye için o kadar iradeli olup tamamen tırnak yemekten vazgeçebileceğini düşünmeyişim de etkiliydi...
Ömere tırnak yemediği her gün için hot wheels, tırnaklarını kestiğim gün de istediği büyük bir oyuncak alacağımı söyledim.
Ve Ömer tırnak yemeği bıraktı.  Bu kadar kolay oldu. 2-3 aydır düzenli tırnaklarını kesiyoruz :)))



17 Haziran 2012

Tatilll :)



Okullar tatil oldu sayılır...Sayılır diyorum çünkü sorumluluk sınavları var ve benim de bir sürü görevim var ama yine de tatil başladı sayıyorum.
Bloğa da ayırabileceğim daha fazla vakit olacak umarım...Bekleyin bizi, yeni maceralarımızla daha çok buradalardayız :)))

29 Mayıs 2012

Murat tekrar söyle annem ...

Muratın tellaffuzu çok kötü...Söylediği şeyi anlamak için bazen 3-5 kez söylettiğimiz oluyor :)

Mesela
ağna-ayna,
ohman-osman
piya-pilav
ınne-anne
babalon-balon...

Kuzum da tekrar üstüne tekrar...
Bazen baktı anlamıyoruz,dönüyor poposunu gidiyor.
:))
Bizde hakediyoruz ama :))


Havalar ısındı haliyle...


Biz de her pazar farklı mekanlarda...Gideceğimiz yerleri tabii ki çocuklara göre seçiyoruz her anne-baba gibi :) Çocukların bize kazandırdığı en güzel alışkanlık bu olsa gerek ... İstanbul da alışveriş merkezi ,sinema ,yemek üçlüsünden çok daha güzel seçenekler buluyoruz kendimize...Ufkumuz açıldı... :)
Jurasicland i ziyaret ettik yağmurlu bir günde.Çocuklar koştu ,oynadı ,keşfetti,bazen korktu ama mutlu bir gün geçirdiler jurasicland de...


Ömerin  keyfine diyecek yoktu tabii..Soru yağmuru altında geçti tüm gezimiz...



Geçtiğimiz pazar da dragon fest deydik.Yarışlar ,eğlenceler ,yüksek volüm müzikle, bol bol koşan ve coşan oğullarımın en keyifli olduğu günlerden biriydi pazar...







Tabii her bahar geldiğinde aklımıza düşen hayvanat bahçesi...
Murat hayvanların bir çoğu ile yeni tanıştığı bu gezi de son derece korkusuzca her hayvana atladı :) biz iguana    kafesine elini soktuğunda yada lamaya aşırı yaklaştığında ciddi panikledik :)
















Tabii hiç bir şey bulamadığımız da da  nezahat gökyiğit bahçesine attık kendimizi...Malum piknik milletiyiz biz :)


4 Mayıs 2012

Çok artiz oldu bu çocuğum özellikle fotoğraflanırken...




Ama nasıl lokum nasıl lokum...Bir de bilmiş,yoruyo bizi bazen... :)
Şaşırıyorum sorularına yorumlarına...Kalıyorum  bazen,ne diycez ne cevap vericez bilemiyorum...
Okul çıkışı eve geldiğimde kucağıma atlayan muratı uzunca öptüğümde,
-Anne biraz adaletsiz davranmıyormusun? Beni öpmedin hala ...dedi.
Önce kalakaldım ,sonra ilk şaşkınlıktan sonra onu daha çok öptüm.
Bu 5 yaş olgun yaşmış...anladım...



19 Nisan 2012

Tarihe bir not




Murat dün nereye gidiyorsun diye soran büyük halasına;

-Dedeye didiyooo .

Dedi ve ilk cümlesini kurdu :) Mutluyuz sevinçliyiz :))

24 Mart 2012

19 aylıkken çözdü ...


Çayla tostun nasıl yeneceğini...
Bir tosttan ısırır sonra bir papatya çayından hüpletir...
Önce inanamadık,baktık ciddi ciddi bizim gibi yapıyor kahvaltıyı.Gözlem ,dikkat uygulama en üst seviyede...
Abisi hala tüm tostu yer ,arkasından soğumuş çayını kafaya diker :)
Öğretemedik tost ,çay keyfini...

Abi de bu zaman da üç kelimeli cümleler kullanırdı ,tembel kuzum hala tek kelime ve bizi dürterek işini halletme peşinde :)
Farklı farklı işte...

21 Mart 2012

üç erkek çocuk


Aynı yaşta üç erkek çocukla aynı evde bulundunuz mu ? Bulunmadıysanız ,zor bir tecrübe onu söylemeliyim...Koşanlar,düşenler ,sızlananlar,mızıklananlar ...
Üç oğlu olanlara Allah sabırlar ve kolaylıklar versin :)
Yorulduk ama itiraf etmeliyim her buluşma da azalıyor yorgunluklarımız :)
Aslılar da buluştuk bu sefer hem kurabiye yapalım hem de çocukları biraraya getirelim dedik.
8 aylıktan beri dostlar,bu küçük erkekler, tabii bu süreçte bizde :) Sık olmasada özledikçe birbirimizi ,bir şeylerden feragat edip , bir araya sıkıştırıveriyoruz buluşmamızı ...
Yorucu ama güzel bir gün oldu,kurabiye yaptık, mamalar yedik,sohbet ettik arada hakemlik yaptık oğlanlara... :)
Bir an da tıkandık verdik ellerine telefonları...
Sonrası fotoğraflarda :)))


love :)

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...