28 Eylül 2010

organised chaos bunlar


Spontane oluşan kollara dikkat...

Hava salyalı sümüklü evde


Evde sevgili hariç herkes hasta.
Önceden hastalıklar benden ömere,ömerden bana bulaşırdı.Sevgili doğuştan bağışık zaten.
Şimdiyse hastalık bulaşacak bir de murat var,evin havasındaki bulaşıcı sümük dalgasından o da nasibini aldı haliyle.
Anne sütü ile geçer umarım.
.....
Doğumdan kalma 6-7 kilo kadar fazlam var.Diyet yapayım artık diye düşünürken ,gözüme çarpan 2 aylık bebek gelişimini anlatan bir yazının sonunda "Henüz diyete başlamayın lütfen ,sütünüz azabilir " diye bir yazı gördüm.Sanırım bu mesaj banaydı. Vazgeçtim :)
....
Ayaklarım hala 41 olduğundan -ki hala balık eti formundayım malum- eski ayakkabılarım olmuyor ,yazlık sandaletleri ve kıyafetleri giymek için de hava pek bir serin.
Alışveriş yapmak lazım ama biri gazlı, biri yeni kardeş travmalı iki küçük danayla nasıl olur bilmem :)

23 Eylül 2010

Sling mevzusu

Muratın aşırı gazına en iyi çözüm olduğu için sürekli kucağımda taşıyorum ama belim iki gündür çok kötü.Muratı kucağıma alıp doğrulmam çok zor oluyor.
Sling almak şimdilik en iyi çözüm gibi.
İnternetten slingleri araştırdım ama tam olarak neye ihtiyacım var,hangisi daha kullanışlı ve uzun vadeli,nerden alabilirim, konusunda pek de bir şey bulamadım.
İnternetten satış yapan bir -iki yer buldum ama denemek ve almak taraftarıyım.
Önerilerinizi bekliyorum...

22 Eylül 2010

Evdeki gidişat ve bir methiye


Yavaşça bir düzen oturuyor gibi evde.Ama sadece gibi.
Sabah uyandığımızda eğer murat uyuyorsa pek problem olmuyor en azından sabah saatleri için.Ömerle kahvaltımızı yapıyoruz,biraz oyun oynuyoruz belki yap-boz yada kitaplarından bir kaç sevdiği aktivite.
Murat da sabah bizimle uyanmışsa o zaman problemler oluyor tabii.
Murat kucağımda -ki kucağımda sürekli ıkınıyor ,gaz problemimiz tavanda- su kaynatıp ,sahanda yumurta yapıp bir yandan sofra hazırlamaya çalışıyorum.Ömer yerken ,bende belki bir iki lokma ağzıma atıyorum.
Bazense baktım olmayacak hemen anneme bir aloo ,sabahtan annemi çağırıyorum.

Öğlense annem geliyor her gün.Annem gelince ben de rahatlıyorum çok.
Çamaşırı bulaşığı makinaya atıyorum.Öğlen yemeğini hazırlıyorum çarçabuk.Murat ya yatağında oluyor yada anane kucağında.Ömere yemeğini yediriyorum.Biraz ömerle biraz da muratla ilgileniyorum.Ömeri uyutuyorum.
Murat kafasına göre takılıyor tabii uyku konusunda :)

Akşam olmadan annem eve gittiğinde ise asıl sıkıntı başlıyor.Ömer uyandığında ilgi bekliyor,murat genelde o saatlerde uyanık,ben yorulmuş.
Ömer kitap okumak ister,oyun oynamak ister,meyve ister ,ısrar eder.
Bazen muratı emzirirken kitap okuyorum ömere,bazense koltukta ben ve murat yolcu, ömer kaptan yol alıyoruz masallarda.

Akşam saatleri ise günün en sevdiğim saatleri.

8 gibi gelen sevgili,en iyi yardımcı.Üstünü değiştirip ,elini yıkadığı anda iki oğlumuzla da aynı anda ilgilenirken benim tüm günün yorgunluğunu üstümden atmama fırsat tanıyor.Onları izlerken dinleniyorum sanki.
Biliyorum ki gecenin tamamında artık benimle birlikte ,en az benim kadar koşturacak biri var.Ömeri gece çişe tutacak,muratın gece belki 3 de ,belki 5 de gazını çıkaracak,uyutacak ve bundan mutlu olacak.
Oğulları uyurken sessizce şükredecek bir baba ,benim sevgilim.

Şimdilik böyle işte ,sonrası :)))

21 Eylül 2010

Geldi


Blogcu anne de prof. dr. sabiha paktuna keskinin "çocuğunuzun yeteneğini keşfedin" kitabını internetten kayıt yaptırmak koşuluyla ücretsiz gönderildiğini okumuştum, birkaç gün evvel formu doldurdum.
Kitap bugün geldi,gerçekten çok hızlılar :)
İsteyenler için bir tık yeterli.::

not: Kargo ücreti 4,5 lira, ödemesini siz yapıyorsunuz.

20 Eylül 2010

Peter Pan'ımın gecikmiş birthday'i



Ömerin ramazan ve lohusalık nedeniyle geciktirilmiş doğumgününü yaptık bu hafta sonu.
Altı erkek çocuğun güle oynaya koşuşturduğu,kavga ettiği,hırsız polisçilik oynadığı;en sevdiğimiz dostlarımızın bir araya geldiği hepimizi çok mutlu eden bir doğumgünü oldu bu .

Günler önceden nasıl yapıcam sıkıntısının bana vurduğu ama ,1,5 aylık bir lati lokum ve 3 yaşında bir peter pan'a rağmen annem ,kuzenimin yardımıyla altından kolayca kalktığım bir parti oldu.Bir sürü güzel mamalar yaptım.


Pastamızı pastacı rapunsel yaptı,çok şık ve lezzetli bir pastaydı.
Üzerinde kayu ve ömerin şekerden modelinin olduğu ,gece boyu çocukların yıldızı olan pastamız için rapunsele çok teşekkürler...

16 Eylül 2010

Evimize geldik...


Ananemiz bize kıyamadığından öğlenleri bizimle.Buna rağmen tüm gün koşturma halindeyim.Dört günde 1 kg verdim koşturmadan.
Ömerle muratı bir dakika bile yalnız bırakmak mümkün değil.Ömer hemen saldıray durumuna geçiyor.
Ömerin tüm karakteri eve gelmemizle değişti,ananede ömerle oynayacak ilgilenecek çok insan olduğundan bazı şeylerin sanırım farkında olamadı.
Eve geldiğimizden beri ısırma,tükürme,vurma her türlü vukuat ömerde mevcut.
Tamamen başka bir çocuk oldu.O sakin, mutlu ömer gitti.
Allahtan asabiyeti babasıyla bana....

12 Eylül 2010

Bugün büyük gün....


Benim için yeni bir milat, iki çocuklu hayatımın bence ilk günü bugün.
Az sonra eşim bizi alıcak.
Kırk günlük ananedeki misafir hayatımızdan sonra,kendi evimize geçeceğiz.
Ve artık murat ve ömerle tek başımayım...
Hadi hayırlısı bakalım...

3 Eylül 2010

Bu kadar mı zor


Saat 9.00

Yataktan kalkış.

Gece 2 ye kadar muratı pışpışlayıp zor bela uyuttuğumu ve gece boyu 3 kere kalkıp süt verdiğimi de ekleyeyim :)

Muratın 1 ay kontrolü ,aşıları ve ömerde yeni başlayan öksürük için doktordan 10.30 randevusu alınır.

Saat 9. 30

Ömeri kahvaltı masasına bin bir numara ile oturtmam ve kahvaltı yapmamız.

Saat 9.45

Önce ömerin yedek eşyaları hazırlanır ,malum yaz elde bir su şişesi nerenin ıslanacağı hiç belli olmaz.Ömerin giyecekleri babaya verilir,giydirmesi istenir.
Sonra muratın eşyaları hazırlanır.Ama o da ne ,balkondaki çamaşırlar kurumamış,gece boyu murat kustuğundan temiz bir şey kalmamış.
Hemen hafif nemli eşyalar fön makinasıyla kurutulmaya çalışılır.Olmayınca mecbur ,yeni alınmış ama yıkanıp ütülenmemiş giysilere başvurulur.Çantaya onlar konulur.
Muratın altı değiştirilir,üstü giydirilir.

Saat 10.00

Sıra gelir anneye.Yeni yıkanan anne giysileri hızlıca ütülenir,giyilir .Saç insan içine çıkabilecek hale getirilir.

Saat 10.05

Çocuklar araba koltuklarına konulur ve yola çıkılır.Yola çıktıktan 5 dakika sonra hatırlanır ki aşı kartı unutulmuş.Hemen eve dönülür aşı kartı alınır.Suratlar iyice asılır.

Saat 10.15

Murat daha araba hareket etmeden ağlamaya başlar ve süt ister.Mecbur kucağa alınır tam emzirme pozisyonuna geçerken anne farkeder ki yeni giydirilen tuluma çiş sızmıştır.
Apar topar tulum çıkarılır,murata süt verilir.

Saat 10.30

Yola çıkılır.

Saat 10.50

Trafikte başka bir araç sahibiyle yapılan tartışma ve ömerin bir sürü neden sorularından sonra hastaneye varış ve arabayı valeye verme.

10.55

Doktor randevusuna varış ,ama o da ne aşı kartını bu sefer de arabada unutmuşuz.

Yok yok iki çocuk hafızaya zarar :))

1 Eylül 2010

Reflüsü olan bir bebek sahibi olmak...

Daha murat beş günlükken ,emzirme esnasında ağzından burnundan süt geldi,neredeyse tüm gün boyunca emdiği sütün tamamı olacak kadar çok ,yoğun sarı bir süt.
Bir müddet nefes alamadı,morardı ,ağzından köpükler geldi.Ağlamaları kesik kesik ve nefesi çok düzensizdi.1-2 dakika kadar bekledik düzelmeyince ,eşimle ben feryat figan ev halimizle atladık arabaya ,en yakındaki özel hastaneye gittik.allahtan hastane çok yakındı,yakın olmasa bilmiyorum ne olurdu,düşüncesi bile berbat...

Arabada gittiğimiz sadece bir kaç dakikalık süreç bana bir ömür gibi geldi.O ana dair kafamdan hiç silemeyeceğim, ne olur ölmesin Allahım şeklindeki yakarışlarımı...

Hastanede ağzını gazlı bezle temizlediler,burnunu aspire ettiler ve acil çocuk doktorları olmadığından bizi doğum yaptığım özel hastaneye yönlendirdiler,bizde kendi hastanemize gittik apar topar.
Acilde görevli çocuk doktoru baktı.Bir problem olmadığını ,bebeğin reflüsü olduğunu söyledi .Gazını çıkarmayı ihmal etmemizin bu durumu körüklediğinden bahsetti ve böyle şeylerin bundan sonra sık sık olabileceğini,bu durumda bebeği yan çevirip kusmasının bitmesini beklememizi sonra sırtına vurmamızı veya yüzü koyun elimizin üstüne yatırıp, kafası aşağı gelecek şekilde tutup öyle sırtına vurmamızı söyledi.
Biz içimizdeki paniği bir nebze atmış şekilde evimize geldik...

Eşimin hala o paniği atamadığı düşünüyorum gerçi hala .Geceleri kustuğunda panik oluyor hemen.

Ertesi günde götürdüğümüz kendi doktorumuz bize otri bebe burun aspiratörünü önerdi.Bazen hayat kurtarıcı bile olabileceğini söyledi.

Hemen aldık aspiratörü.
Murat çok sık kusuyor ,her bebek kusar ama burnundan gelen çok azdır sanırım.
Aspiratör gerçekten çok kullanışlı ,neredeyse parka bile giderken yanımda götürür oldum.
Bir ucu ağzımda, bir ucu muratın burnunda. burnundan ara ara gelen kusukları temizliyorum.
Çok üzülüyorum bu duruma ama yapacak bir şey yok.
Allah daha kötülerinden korusun diyorum sadece .Umarım bu sıkıntıyı da en kısa zamanda atar bünyesinden...

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...