10 Eylül 2014

Cunda, Ayvalık ama en çok Cunda...


Aniden karar verdik, 1 saat içinde hazırlandık ve düştük yollara... İstikamet Cunda...



Nasıl nefis bir yer...Yollar, sokaklar, taş evler. Her şey çok güzel ve şahsına münhasır...



 Yapılabilecek belli başlı şeyleri, kaldığımız 4 gün gibi kısa bir süre de yapmaya çalıştık.

Taş kahve de damla sakızlı kahve içtik, çıplak ada kavununun içinde sakızlı dondurma yedik.

Tekne turuna katıldık ama tabi ayvalıktan kalkıyordu günlük turlar , oraya geçtik önce...

İmren pastanesinde  sakızlı dondurma eşliğinde lor tatlısı yedik.

Şeytan sofrasını gördük.


En güzel koylarından olduğu söylenilen, Badavut'un buz gibi suyunda denize girdik :)

Koç ailesinin yenileyip, koç müzesi haline getirdiği, Taksiyarhis kilisesini gezdik.

Sokak sokak Cundayı gezdik, Ayvalığın esnaf lokanlarından tattık.


En güzel kapıları fotoğrafladık. Yedik, içtik, gezdik, tozduk, güneşlendik, fotoğraf çektik, güldük, eğlendik...

Kısaca bayıldık biz Cunda'ya.


Daha önce iki kere daha gitmiştik, Ayvalığa aslında. Ama Cunda'yı gerçekten layıkıyla gezme fırsatımız olmamıştı.
Bu sefer de eksik kaldığımız göremediğimiz, ama görmeyi çok istediğimiz yerler oldu onlar da bir daha ki sefere ...


Tatil güzel şey ...

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...